40 Yıllık Kahvenin Kahramanı
40 yıl hatırı olan bir serüveni sayfalarımıza taşıyoruz. Kimi zaman keyifli bir dost sohbetinin yanında, kimi zaman sıkıntılı bir sürecin sırdaşıdır kahve. Kimi zamanda ise özlem gideren bir buluşmanın başkahramanıdır, bir fincan kahve. 40 yıllık hatırların Isparta’daki kahramanı Necati Saygıcı’dan dinleyeceğiz kahvenin büyülü yolculuğunu.
Isparta’da ilk onun adı gelir kahve deyince, Kurukahvede marka yaratan Necati Saygıcı ile kahvenin büyülü serüvenini konuştuk… Tarihi Üzüm sizi Pazarı’na girince kendisine çeken kahve kokusunu duymamanız mümkün değil… Cezbeden kahve kokusunun yanında buram buram tarih kokan Necati Kuru kahvecisine adım atar atmaz kahvesinin büyüsüne kapılıyoruz. Bir fincan kahve eşliğinde başlıyor sohbetimiz; “56 yıllık çalışma hayatım da yıllarımı bu işe verdim. İlk dükkânımı Tarihi Üzüm Pazarında açtım iyi ki de bu dükkanımı açmışım” diyen Saygıcı, şöyle devam ediyor; “Eski mesleğim sayacılıktı, ayakkabı sayalarını dikiyordum. On bir yaşında başladığım bu meslek zaman geçtikçe yapılmaz oldu ve bitti. Mecburen çocukluğumdan bu yana yaptığım mesleğimi 24 yaşımda bırakmak zorunda kaldım. Sonra arkadaşımla ortak olarak, Güven Kurukahve isminde dükkanı açtık. 19 yıl birlikte işlettik. Sonra yıllar içinde durumların değişmesiyle arkadaşımla yollarımızı ayırdık. Necati Kurukahve isminde dükkanımı açtım. İyi ki de açmışım. 55 yıldır bu işi yapıyorum. Isparta halkına hizmet ediyorum ve hizmet götürüyorum. Halkının ilgisi büyük satışlarımız hiç kesilmedi. Zam geldi, ama insanların ilgisi kesilmedi. Yine de insanlar kahvesini içmeye devam etti. Kahvenin kilosu 150 TL oldu. Fakat yine de insanlar bütçelerine göre alıyorlar. Geçmişte hiç bu kadar zam gelmemişti. Bu kadar zammı görmedik fakat kahvenin yokluğunu gördüm. Eski Köy Garajında da imalat hanemiz var. Yine Eski Üzüm Pazarında eski Ferah Kebap olarak biline dükkânımızın açılışını da geçtiğimiz günlerde yaptık ve hizmet vermeye başladık.” dedi.
BİR FİNCAN KAHVE OLSAM KIRK YIL HATIRIM OLUR
Sadece insana değil şarkılara, türkülere de eşlik eder kahve. Bazen ‘bir fincan kahve olsam kırk yıl hatırım olur’ der. Bazen de ‘fincana kahve koydum gel’ diye davet eder özlemlerini. Kokusu diğer kokuları unutturur. O yüzdendir parfümeri mağazalarında koku denenirken arada kahve kokusu çekilir içine… Hal böyle olunca da kahvenin değeri daha da artar… Necati Saygıcı da kahvenin kıymetini bilenlerden olmuş ki kahvenin en iyisini ve kalitesinden ödün vermeden bizlere sunuyor. Necati Saygıcı, kahvenin faydalarında da bahsetti; “Ben imalathanede çalışıyorum. Benimle birlikte 2 arkadaşımız daha var. Üçümüz birlikte çalışıyoruz. Her meslekte olduğu gibi kahvecilikte de zor tarafları var. Kahvenin cinsini iyi bilmek gerekir. Rutubet alıp almadığını kesinlikle bilmek lazım. Vatandaşın damak tadına hitap edebilmek çok önemlidir. Bunlar çok önemli ve dikkat edilmesi gereken unsurlar. Bunlara dikkat etmezsek müşterilerimiz güveni sarsılır satışlarımız düşer. Bizim kendimize has bir kahvemiz var. Biz her zaman kahvemizin ve kalitesinin arkasındayız. Ne ürettiğimizi biliyoruz, kahvemizin arkasındayız. Halkımız da bize güveniyor ki yıllardır hizmet etmemizi sağlıyor. Bizim her şeyimiz ortada merek edenler gelip ziyaret edip imalat sürecimizi görüp kahvemizi içebilirler. Müşterimizden şikâyet gelirse hiçbir açıklama yapmasına bile gerek yok derhal alır değiştiririz. Her işin önemli bir sırrı vardır. Bizim işimizin sırlarından biri de budur. Bizler işimizi severek yapıyoruz. Severek yaptığımız içinde halkımız bizi tercih ediyor. Çevre illere, köylere, marketlere satışımız var. Ayrıca internet üzerinden de satış gerçekleştiriyoruz. Kahveci olmanın tatlı zorlukları var, ama en güzel yönü ise kokusu. Mesela kasap olduğunda kokunu beğenmiyorlar, ama ben camiye gittiğimde buyur edip yanlarına çağırıyorlar kahve kokusunu seviyorlar. Faydaları ise herkes tarafından biliniyor. Vücuda enerji vererek uyanık kalmayı sağlar. Yemekten sonra içilen bir fincan Türk Kahvesi sindirimin rahatlamasını sağlar, Şekersiz içildiğinde mide ve kilo problemlerine iyi gelir. Uyarıcı özelliği olduğu için, beyni sinyallere karşı daha açık bir hale getirilir. Kolesterolü düşürür, kalp ve damar sağlığını korur. Stresi giderir. Hafızayı güçlendirir. Metabolizmayı hızlandırarak yağ yıkımında destek olur. Daha sayamadığımız birçok faydası bilinmektedir.” dedi
KAHVENİZİ MUTFAKTA MUHAFAZA ETMEYİN
Her işin Püf noktaları vardır bizim işimizde de var diyen Saygıcı; “Biz kahvelerimizi özenle üretiyoruz. 5 çeşit kahve çekirdeğini bir araya getirip üretiyoruz. Eski ve yeni makinalarımızla üretim yapıyoruz. Geçenlerde açılışını yaptığımız dükkânımızda ise özel makinamızla üretim yapıyoruz. Makinamızın özelliği içinde odun ateşi yakarak kahvemizi hazırlıyoruz. Odun ateşinde kavrulmuş kahve çekirdeklerinin tadı da bambaşka oluyor. Kahve üretiminin önemli olduğu gibi kahve pişirmenin ve saklamanın da püf noktaları var. Örneğin kahvenizi kesinlikle mutfakta, buzdolabında saklamayın. Oturma odasın da veya salonda bir köşede saklayın. Her ne kadar ağzını sıkıca kapatıyorum, cam kavanoza koyuyoruz destenizde kesinlikle çok fark ediyor. Saklamanın önemli olduğu kadar pişirmekte önemlidir. Kahve soğuk su ile pişirilir. Bilindiğinin aksine karıştırılarak pişirilir. Közün üzerinde yavaş yavaş bakır cezvede pişirilir. Artık insanların zamanı yok kahveyi pişirmek için bekleyecek vakitleri yok. Birde yeni çıkan kahve makinaları etkisi var. İnsanlar zamana ayak uydurup her şeyi daha pratik hale getirdiler. Sonrada diyorlar ki eski kahvelerin tadı yok. Kahvenin tadı var ama insanların vakti yok. Kahvenin tadını almak istiyorsanız üstüne su içmeyin, içmeyin ki kahvenin tadı damağınızda kalsın.” dedi.
KAHVE ÇUVALLARININ ZORLU BİR YOLCULUĞU
İmalathanede, Necati Saygıcı ile birlikte çalışan emekçilerden Baba- Oğul olan Sezgin Özkan ile Durmuş Özkan, ‘Necati Kurukahveyi’ üretip paketleyen ekip. Durmuş Özkan; “Kahve sofralarınıza gelene kadar birçok aşamadan geçiyor. İmalathanede çalışmak en zoru. Öyle ki kahve çuvallarının zorlu bir yolculukla makinalara dökülmesi, öğütülmesinden paketlenmesine kadar emek isteyen bir süreçten geçiyor. Ama kahve üretmek ve bu işin içinde olmak kahve kokusuyla çalışmak paha biçilemez.” dedi. (Emmen Perçin)


Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.