Aralıklı oruç, bazı bireylerde iştah kontrolünü kolaylaştırabiliyor ve kilo yönetimine yardımcı olabiliyor. Ancak bu yöntem her birey için uygun olmayabiliyor. Özellikle diyabet, insülin direnci, tiroid sorunları olanlar ya da düzenli ilaç kullanan kişiler için uzun süreli açlık periyotları riskli görülüyor. Bu nedenle, kişilerin aralıklı orucu uygulamaya başlamadan önce bir sağlık profesyoneline danışmaları önem taşıyor.
Diyetisyen Cansel İzgi Tezcan, “Aralıklı oruca başlarken kişinin toleransını kademeli olarak artırması önerilir. Başlangıçta daha kısa açlık süreleriyle başlamak ve zamanla bu süreleri uzatmak, vücuda uyum şansı tanır ve olası yan etkileri azaltır. Aralıklı orucun farklı modelleri bulunmaktadır. Örneğin; 16:8 modeli (16 saat açlık, 8 saat beslenme penceresi), birçok kişi için daha sürdürülebilir bir yaklaşımdır. 5:2 modeli (haftada 2 gün çok düşük kalorili beslenme, 5 gün normal beslenme) ise bazı bireyler için daha zorlayıcı olabilir. Daha uzun süreli açlık protokolleri ise özellikle dikkatle uygulanmalıdır” diye konuştu.
Özellikle kadınlarda uzun açlık süreleri hormonal dengeyi olumsuz etkileyebileceğinden söz eden Diyetisyen İzgi Tezcan, “Ayrıca, sadece açlık ve beslenme sürelerine dikkat etmek yeterli değildir; yeme penceresi boyunca yeterli ve dengeli beslenilmediği takdirde beklenen kilo kaybı gerçekleşmeyebilir. Hatta besin yetersizlikleri ve kas kaybı gibi olumsuz sonuçlar ortaya çıkabilir. Bu nedenle aralıklı oruç, bireyin yaşam tarzına, sağlık durumuna ve hedeflerine göre özelleştirilmelidir” diyerek sözlerini noktaladı.
