Osman Zabun, Halıcı’nın İddialarına TBMM Kürsüsünden Cevap Verdi

Cumhuriyet Halk Partisi Milletvekili Hikmet Yalım Halıcı’nın, Isparta’da bir öğretmenin Atatürk’e ve Nutuk kitabına hakaret ettiğini gündeme taşımasının ardından, AK Parti Milletvekili Osman Zabun konuya açıklık getirdi. Milletvekili Zabun: “İşin detayı ortaya çıkıyor yavaş yavaş. Ortada onun iddia ettiği gibi bir nutuk söz konusu değil, ortada yine onun iddia ettiği gibi Atatürk'e karşı herhangi bir hakaret söz konusu değil” dedi.

TBMM’de 2026 yılı bütçe görüşmeleri sürdüğü esnada CHP Isparta Milletvekili Hikmet Yalım Halıcı, ilimizde görev yapan bir öğretmenin Ulu Önder Mustafa Kemal Atatürk’e ve Nutuk Kitabına hakaret ettiğini bir kez daha gündeme getirdi. Bunun üzerine mecliste bir konuşma yapan AK Parti Milletvekili Osman Zabun: “Şimdi, bütçeyle ilgili değerlendirmelere ve sözlerime geçmeden önce bir hususla ilgili bir aydınlatma yapmak istiyorum. Bu bütçe görüşmeleri kapsamı içerisinde Cumhuriyet Halk Partisinin Isparta Milletvekili Sayın Halıcı buraya geldi ve Isparta'da yaşanmış olan bir hadiseden dolayı burada hem yargıladı hem mahkûm etti, ondan sonra da geçti yerine oturdu. Şimdi, bu mecliste defalarca lekelenmeme hakkı ve masumiyet karinesinden bahsettik. Orada bir öğretmenin Atatürk'e hakaret ettiğine dair, bir kitap üzerinden hakaret ettiğine dair sözler söyledi hâlbuki şimdi soruşturma kapsamında işin detayı ortaya çıkıyor yavaş yavaş; ortada onun iddia ettiği gibi bir nutuk söz konusu değil, ortada yine onun iddia ettiği gibi Atatürk'e karşı herhangi bir hakaret söz konusu değil. Hani lekelenmeme hakkı? Size gelince var, başkalarına gelince yok.

ŞİMDİ, BAKIN, O ÖĞRETMENİN HAKKINI NEREDE ÖDEYECEKSİNİZ?

Köy Ürünleri Pazarda Marketten Daha Uygun
Köy Ürünleri Pazarda Marketten Daha Uygun
İçeriği Görüntüle

Siz geldiniz buraya, o öğretmeni Atatürk düşmanı ilan ettiniz ve adamı lekelediniz; nasıl ödeyeceksiniz hakkını? Arkadaşlar, bir şeyi ortaya koyarken masumiyet karinesi ise herkese eşit, herkese aynı seviyede olması gerekiyor” dedi.

Osman Zabun Türkiye Büyük Millet Meclisindeki konuşmasını şu sözlerle sürdürdü: “Öbür taraftan, değerli arkadaşlar, buraya bütçe görüşmeleri kapsamında birçok konuşmacı geldi. Her ne hikmetse yatıp kalkıp "Sarayın bütçesi, sarayın bütçesi..." Sarayın bütçesiyle yatıyorlar, sarayın bütçesiyle kalkıyorlar. Ya kardeşim, sizin o "saray" dediğiniz külliyenin oluşturmuş olduğu prestije sizin ufkunuz yetmez, onu anlamaya yetmez. Orada bu memlekete, bu millete hizmet eden binlerce insan çalışıyor, devlet memuru çalışıyor, emek sarf ediyor; bu ülke için, bu ülkenin geleceği için emek sarf ediyor; birazcık saygılı olun. Şimdi, yine, burada bütçe görüşmeleri kapsamı içerisinde, geliyorsunuz "Son bütçeyi yapıyorsunuz." diyorsunuz; işte, efendim, bunu yıllardır dinliyoruz.

Bakın, 24'üncü bütçemizi yapıyoruz, 24'üncü bütçemizde hep aynı şeyleri söylediniz, yine de söylemeye devam ediyorsunuz ama her ne hikmetse her sandığa gidişte vatandaş Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan'ı, Cumhur İttifakı'nı iktidara getiriyor ve sizi yüzüstü yatırıyor.

ŞİMDİ, DİYECEKSİNİZ Kİ "SON SEÇİMLER, YEREL SEÇİMLERDE BİZ 1'İNCİYİZ."

Ya, bakın arkadaşlar, son 2024 yerel seçimlerini siz kazanmadınız; biz biliyoruz, biz kaybettik, kabul ediyoruz. Siz kazanmadınız ama siz bu mantıkla giderseniz inanın, bir dahaki seçimde ana muhalefet partisinin sıralarında bile oturamazsınız. Şimdi, öbür taraftan, yine, özellikle buraya geliyorsunuz, bu ekosistemle ilgili yolsuzluk soruşturması üzerinden sürekli yakınıyorsunuz. Bakın arkadaşlar, eğer siz bu soruşturmayla ilgili bir şey söylemek istiyorsanız gidin, önce bunu şikâyet eden CHP'lilere söyleyin, önce bunu, bütün gerçekliğiyle, çıplaklığıyla ifade verip bütün yapmış olduğunuz eylemleri ortaya döken CHP'lilere, suç ortaklarına söyleyin. Eğer bunu istiyorsanız, buraya odaklanmak istiyorsanız gidin "Arınmalıdır." diyen Genel Başkanınıza söyleyin, Genel Başkanınıza söyleyin. Şimdi, bakın, bunu da kabul edin, Cumhuriyet Halk Partisine oy veren seçmenin de bir arınma hakkı var kardeşim, hiç olmazsa onların arınma hakkına saygı duyun. Şimdi, öbür taraftan buraya geliyorsunuz, öyle bir tablo çiziyorsunuz ki yani yanmış, bitmiş, kül olmuş, bütün memleket perişan olmuş; böyle bir tablo çiziyorsunuz. Ya, kardeşim, biz demiyoruz ki her şey dört dörtlük. Biz diyoruz ki 86 milyonuz, bu 86 milyonun içerisinde elbette bazı sıkıntılar olabilir, bazı problemler olabilir ama hiç merak etmeyin, o sıkıntıları, o problemleri çözmek için sizden daha fazla dertleniyoruz, sizden daha fazla mücadele ediyoruz. Biz sizden alkış falan beklemiyoruz kardeşim, zaten siz diyorsunuz, hatırlarsanız bir Grup Başkan Vekiliniz vardı Engin Bey, ne diyordu? "Dünyanın en doğru işini yapsanız da kardeşim, bizden alkış beklemeyin, biz sizi alkışlamayız." diyordu.

BİZ SİZDEN ALKIŞ FALAN BEKLEMİYORUZ, BİZ MİLLETİMİZDEN BEKLİYORUZ ALKIŞI

Şimdi, öbür taraftan, sürekli yalan ve manipülasyon üzerinden, iftira üzerinden siyaset yapıyorsunuz ama bunun da deşifresini biz biliyoruz; neden böyle yaptığınızı biz biliyoruz ve milletimiz de burada bir kez daha duysun diye buradan ifade etmek istiyorum. Hani sizin teşkilatlarınıza gelip de sizin teşkilatlarınıza eğitim veren bir Sedef Hanım vardı ya, Sedef Hanım ne diyordu? Diyordu ki: "En büyük yalanı atacaksınız. Bu yalan öyle bir yalan olacak ki kocaman bir yalan olacak ve bunu sayısız defa tekrar edeceksiniz, bakın, kitleler nasıl peşinden gidiyor göreceksiniz." diye sizin teşkilatlarınızı eğiten anlayış bu.

O YÜZDEN, BİZ SİZDEN BAŞKA BİR ŞEY BEKLEMİYORUZ

Burada kaçırdığınız bir şey var: Bu millet bu millet sizin yalanlarınızı yutmuyor. Sizin yalanlarınızı görüyor ve bugüne kadar olduğu gibi, her zaman doğrunun yanında durmaya devam ediyor, Allah'ın izniyle bundan sonra da durmaya devam edecektir, hiç merak etmeyin. Öbür taraftan, bakın, 2026 bütçesini konuşuyoruz. 2026 bütçesi neyi amaçlıyor biliyor musunuz? Güçlü ve lider Türkiye'yi hedefliyor 2026 bütçesi; terörsüz Türkiye'yi hedefliyor. Tüm dünyada ekonomik büyüklüğüyle, ilkeli duruşuyla güven adası olan Türkiye'yi hedefliyor; vatandaşlarının hayat kalitesini yükselttiği, refah düzeyinin artırıldığı, gelir dağılımındaki adaletin her geçen gün daha güçlü hâle getirildiği bir Türkiye'yi hedefliyor; şehirlerinin imar edildiği çürük ve çarpık kentleşmeden kurtulan bir Türkiye'yi hedefliyor. Ama inanın, bakın... Benim orada bir dakika sürem kaldı yani şu kadar kâğıt var, bu kadar kâğıda ben sadece rakamları yazdım. Bazı bakanlıkların büyük rakamlarını yazdım; bu rakamlar da bizim bu sizin "Yokluk ve yoksulluk bütçesi." dediğiniz bütçeyle biz yıllarca hangi hizmetleri yapmışız, inanın, bunların detayları var ama bunları siz anlamazsınız yani bunları kabul etmezsiniz, kabul etmenizi de beklemiyoruz.

ÖBÜR TARAFTAN, SİZİN RAHATSIZLIĞINIZI BİZ BİLİYORUZ.

Sizin rahatsızlığınız brifinglerle hizaya sokamadığınız yargı, artık bu imkânınız kalmadı.

Sizin rahatsızlığınız artık gençlerimizi ikna odalarına sokup istediğiniz biçime sokamamak, bunun rahatsızlığını da biliyoruz.

BEN BURADAN SON OLARAK ŞUNU SÖYLÜYORUM...

"Bu ülkenin üzerinden elini çek CHP, elini bu ülkenin üzerinden çek CHP, çek elini bu ülkenin üzerinden CHP!" Siz bu sözün kime ait olduğunu çok iyi biliyorsunuz, ne anlam ifade ettiğini de çok iyi biliyorsunuz” dedi.

Kaynak: HABER MERKEZİ