Antikaların milli değerlerimiz olduğuna da vurgu yapan Antikacı Kadir Köken, “Yeni kuşakların eski kültürleri öğrenmeleri için o kültürü taşıyan eşyalarla haşır neşir olmaları gerekir. Bugün sahip çıkmadığımız kültürü başka milletlerde görürüz” dedi.

Tarihi Üzüm Çarşısı’nda yaklaşık 20 yıldan fazla antikacılık yapan Kadir Köken, antika ürünleri alıp, temizliğini ve bakımını yaptığı ifade etti.

Doğaltaş ve antika mesleğine yıllarını adayan Kadir Köken, antikacılık mesleğinin eski kültürleri tanımasında ve bilgi sahibi olmasında aracı olduğunun ve çevresinde yaşayan genç nesillere bu bilgileri aktarmak için çalışmalar yaptığını söyledi.

2005’ten bu yana mesleğini Isparta’da devam ettiren Kadir Köken, mesleğine olan sevdasını ve günümüzde antika mesleğine olan eğilimin ne denli olduğunu anlattı. Köken, ‘ Antika bir ömre sığmaz’ dedi.Kadir Köken, “Antika bitmek tükenmek bilmeyen bir sevdadır. Bütün güzelliklerin adeta bir araya toplanış halidir.

Abdullah Erin, Çandır Köyü’nü Ziyaret Etti
Abdullah Erin, Çandır Köyü’nü Ziyaret Etti
İçeriği Görüntüle

Küçük bir Osmanlı parası ile başladığım bu meslek bende adeta tutkuya dönüştü. Her sabah kaldırdığım kepenklerin ardından gördüğüm antikalar adeta günümün mutlu geçmesine sebep oluyorlar. Çünkü ben mesleğine aşık bir insanım ve savunduğum düşünce biçimi de yine mesleğimi destekler nitelikte. Bu düşünce tarzını açıklayacak olursam, öncelikle her bireyin doğup, büyüdüğü toprakların kültürünü sadece ders kitaplarından öğrenmemeli.

O kültürü taşıyan nesneler ile de haşır neşir olmalı. Antikacılar, müzeler bu bağlamda çok güzel alternatif olabilir. Çocuklarımıza kendi kültürümüze ait birkaç eşya tanıtmak inanın hayatımızdan hiçbir şey götürmez. Bilhassa onları kültürlerine sahiplenici bir birey olarak yetiştirmiş oluruz. Fakat günümüzde antikalar sadece süs eşyası olarak kullanılmaktan öte geçemiyor. Hâlbuki eski eşyaların gerçekten ne olduğunu ve nerelerde kullanıldığını bilmek kültürlenmemize de sebep olur. Günümüzde evet antika eşyalara talep var, özellikle pandemi de evlere kapandığımız zamanlar ev eşyası olarak insanlar antikalara da eğilim gösterdiler. Bu durumu pozitiflik olarak yorumlasam da antika eşyaların ne olduğu konusunda fikir sahibi olmamaları buruk sevince yol açıyor. Ben de bu konu üzerine yaptığım bir çalışma da okullara giderek antika eşyaların tanıtımı yapıyorum. Bir ders saati kadar geçen zaman diliminde çocuklara aslında hem kültürümüzü anlatmış hemde o kültürün taşıyıcılığını yapan eşyaları göstermiş bulunuyorum. Bence bu tanıtım işini küçük küçük başlatılıp büyütülerek devam ettirilmesi gerekir. Çünkü biz özelimizi, kültürümüzü korumazsak başkası elimizden alır” dedi.

Kaynak: Haber Merkezi