Fizyoterapist Hüseyin Özcan Uyarıyor:
BEL AĞRISINDA EN BÜYÜK ENGEL, KAS DEĞİL; GÜVENSİZLİKTİR
Fizyoterapist için iyi bir değerlendirmenin yalnız kası değil, insanı anlamayı da gerektireceğini ifade eden Fizyoterapist Hüseyin Özcan, “Ağrı bazen yanlış postürden, bazen de geçmiş ağrı deneyimlerinin yarattığı endişeden kaynaklanır. Ağrı yalnız bedende değil, düşüncelerde de yaşar” dedi.
Modern yaşamın getirdiği hareketsizlik günümüzde birçok insanı etkileyen sağlık sorunlarından birisi haline geldi. Bel ağrısında hareketten korkulmaması gerektiğini; bilakis hareket, ağrının değil, iyileşmenin yol arkadaşı olduğunu belirten Özcan, güvenli biçimde yürümenin, hafif egzersizler yapmanın en basit ama en etkili tedavi yöntemi olduğunu söyledi.
Özcan, “Hocam, aslında yürümek istiyorum ama korkuyorum… ya belim yine tutulursa?” gibi cümleyi her hafta birkaç kez duyarım. Çünkü çoğu zaman ağrıdan çok korku, insanı hareketsiz bırakır. Ve bel ağrısında en büyük engel, sandığımız gibi kas değil; güvensizliktir” dedi. Ağrının yalnız bedende değil, düşüncelerde de yaşadığını ifade eden Özcan, “Bir fizyoterapist için iyi bir değerlendirme yalnız kası değil, insanı anlamayı da gerektirir. Ağrı bazen yanlış postürden, bazen de geçmiş ağrı deneyimlerinin yarattığı endişeden kaynaklanır. Bilimsel olarak da biliyoruz ki, korku-kaçınma davranışı yüksek olan bireylerde ağrı daha uzun sürüyor, iyileşme gecikiyor [1–3]. Kısacası Beden neye inanırsa, ona göre hareket eder.” İfadelerini kullandı.
GÜVENLİ BİÇİMDE YÜRÜYÜN, HAFİF EGZERSİZLER YAPIN
Güvenli biçimde yürümenin, hafif egzersizler yapmanın en basit ve en etkili tedavi yöntemi olduğunu ifade eden Özcan, “Biraz yat, geçer” devri kapandı. Eskiden “birkaç gün yat, dinlen” denirdi. Ama artık biliyoruz: Uzun yatak istirahati iyileşmeyi hızlandırmaz, aksine kasları zayıflatır. Cochrane incelemeleri, yatak istirahatinin iyileşmeye katkısı olmadığını, “aktif kalmanın” ise daha hızlı toparlanma sağladığını gösteriyor [4].” Dedi.
YÜRÜYÜŞ ADIM ADIM İYİLEŞTİRİR
“Her adım bir tedavidir” diyen Özcan, “Çünkü o adım, korkuya değil, güvene atılmıştır. Ben bu cümleyi klinikte hastalarıma sıkça kullanırım. 2024’te The Lancet’te yayımlanan WalkBack çalışması, düzenli yürüyüşün ve eğitimin bel ağrısının tekrarlama riskini %28 azalttığını ortaya koydu [5].” Dedi.
HER HASTANIN AĞRIYA BAKIŞ AÇISI FARKLIDIR
Fizyoterapinin özünün; hareket etmeyi değil, korkmamayı öğretmek olduğunu ifade eden Özcan, “Fizyoterapi yalnız kası çalıştırmak değil, kişinin kendi bedenine yeniden güvenmesini sağlamaktır. Her hastanın geçmiş deneyimi, ağrıya bakış açısı ve hedefi farklıdır. İyi bir fizyoterapi planı, bu farkları dikkate alarak hem bedeni hem zihni birlikte güçlendirir. BMJ ve JOSPT 2021 kılavuzları, egzersiz, eğitim ve psikolojik desteğin birlikte uygulandığında en kalıcı sonuçları verdiğini göstermektedir [6–7]. Gerçek iyileşme, yalnız hareket etmeyi değil, hareket etmeye yeniden inanmayı öğretir” ifadelerini kullandı.
BİLGİ KORKUNUN PANZEHİRİDİR
Bel ağrısında hareketten korkulmaması gerektiğinin altını çizen Özcan, “Korku kasları kilitler, ama bilgi ve güven onları yeniden özgürleştirir. Bel ağrısında hareketten korkmayın; hareket, ağrının değil, iyileşmenin yol arkadaşıdır” diyerek sözlerini noktaladı.
BİLİMSEL DAYANAKLAR:
1. Vlaeyen JWS & Linton SJ. Fear-Avoidance Model of Chronic Pain. Pain (2012).
2. Leeuw M et al. Fear-Avoidance and Chronic Pain: Meta-Analysis. Clin J Pain (2015).
3. Linton SJ et al. Psychological Predictors in Low Back Pain. Spine J (2014).
4. Cochrane Review (Spine 2010): Bed rest vs Stay Active.
5. The Lancet WalkBack Trial (2024): Walking + Education reduces recurrence risk.
6. BMJ (2021): Network meta-analysis on physiotherapy + psychological interventions.
7. JOSPT (2021): Clinical guideline for low back pain management.
Bilgilendirme:
Bu metin genel bilgilendirme amacı taşır. Hastalık durumlarınızda önce hekiminizin tanısı ve yönlendirmesiyle fizyoterapistinize danışın.