CHP'nin Kasım Kurultayı'nın iptali davasında eski CHP Lideri Kılıçdaroğlu'nun mahkeme kararı ile yönetimi devralacağı iddia edildi. Kılıçdaroğlu, günlerden beri konuşulan iddialar hakkında konuştu fakat mahkeme kararını kabul edip etmeyeceği hakkında tek bir söz söylemedi.

CHP’nin Kasım Kurultayı’yla ilgili şaibe iddialarına ilişkin görülen davanın duruşması 30 Haziran’a ertelendi.


Dava sürecinde, Kasım Kurultayı ve ardından yapılan Olağanüstü Kurultay’ın tamamen geçersiz sayılabileceği (Mutlak Butlan), iddia edildi. Konuşulan bu iddia mahkemenin son duruşmasında tutanağa geçti.

Mutlak butlan, kararı verilirse yönetim hukuken eski CHP Lideri Kemal Kılıçdaroğlu'na devredilecek.


Kılıçdaroğlu'nun konu hakkındaki sessizliği tartışma konusu olmuştu. Kılıçdaroğlu'na yönelik eleştirirler ve iddialar sürüp giderken eski CHP lideri sonunda sessizliğini bozdu. Kılıçdaroğlu, mahkeme mutlak butlan kararı verirse bu kararı reddedeceğine dair açık bir söz söylemedi.

Kılıçdaroğlu'nun X'teki açıklaması şöyle:



Sessizliğimiz Suskunluk Değil, Sorumluluktur…


20 Kasım 2023 tarihinde, 38. Kurultayımızın üzerinden henüz iki hafta geçmişken, kurultaya ilişkin bazı iddialar kamuoyuna yansımaya başladı. O gün yayımladığım videoda, partimizi korumak adına gerekli olan her şeyi açıkça ve kararlılıkla dile getirdim.


Ancak o günden bu yana, organize edilmiş, kimliklerini gizleyerek karanlıkta hareket eden trol hesaplar üzerinden sistematik bir linç kampanyasına maruz bırakılıyorum.


Can güvenliğime yönelik açık tehditler alıyorum.


Beni elektrik direğine asmakla tehdit edenler de var, silahla vurulmamı isteyenler de…


Tehditler, iftiralar ve kirli kampanyalar bir araya gelmiş durumda.


Sahte sosyal medya hesaplarından, fonlanan sözde akademisyenlere, iftira ve manipülasyonla mesleklerini kirleten bazı gazetecilere kadar uzanan geniş bir cepheyle karşı karşıyayız.


Ve ne yazık ki, dün siyasi ikballeri uğruna yanımda saf tutan, bir zamanlar benimle yol yürümeyi bir övünç sayarken bugün başka mecralara savrulmuş bazı siyasetçiler de bu koroya katılmış durumda.


Hepsi bir ağızdan, hiçbir bilgi sahibi olmadığım, hiçbir dahlimin bulunmadığı bir konuda konuşmamı talep ediyorlar.


Oysa biz, bu milletin hakiki gündeminden sapmadan yürümek zorundayız.
Şahsi değil, kamusal olana; dedikoduya değil, hakikate yaslanmak zorundayız.
Ben, polemikle değil halkla konuşan bir siyasetçiyim.
Ve beni tanıyan herkes bilir: Eğer ortada bir gerçeklik varsa, onu eğip bükmeden, çekinmeden, dimdik bir duruşla dile getirmekten asla geri durmam.


Beni direklere asacaklara,
silahla vuracaklara,
beni yakacaklara, taşlatacaklara,
bir adım attırmayacaklara ve lamalara söylüyorum: Sizden korkan sizden namerttir.


Benden bir mesaj bekleyen herkese buradan açıkça sesleniyorum:


Herkes bilsin ki; bu partinin düşmanlarını, yine bu partinin harem-i ismetinde boğmaya muktediriz.


Editör Hakkında