İşte Detaylar..
Bolu Kartalkaya'da Grand Kartal Otel'de meydana gelen yangın faciasında 78 kişi can verdi. Yaşanan can pazarı, yangını 11 saatte söndürülememesi olayı ihmal ve denetim boyutuyla tartışmaya açtı.
Kültür Bakanı Mehmet Nuri Ersoy belediyeyi işaret etti, Bolu Belediye Başkanı Tanju Özcan bakanlık izinlerini göstererek sorumluluğun Bakan Ersoy olduğunu söyledi. Son incelenmeden yıkılacağı konuşan otel binasına yeni bilirkişi heyeti atandı.
Yangın soruşturmasında 11 kişi gözaltına alındı otel sahibi dahil 9 kişi tutuklandı.
"HEPİMİZ SORUMLUYUZ BİZ HAPSE GİRELİM BARİ"
Candaş Tolga Işık'ın Youtube yayınına katılan usta tiyatrocu Metin Akpınar, facianın ardından yaşananları yorumladı. Grand Kartal'daki ihmallerin otellerin tümünü sorgulamaya açtığını ortaya koyan Akpınar her şeyden önce sorumlunun tespit edilmesi gerektiğini söyledi.
Yarın çok şey yapılması gerektiğini ifade eden Akpınar şöyle konuştu:
"78 kişi harap oldu, gittiler, terk-i diyar ettiler. Allah rahmet eylesin. Rahmet dilemekten başka yapacak bir şeyimiz yok. Kalanlara sabır diliyoruz. Acil yaralılardan 40'ı galiba taburcu edilmiş. 10 kişi içeride. Onlara da şifa diliyoruz. Yapılacak başka bir şey, şimdilik yok. Ama yarın çok şey yapmak gerek.
Ne olacak bu otel? Oradaki otellerden ne olacak? Bütün turistik otellerin yangın bakımından irdelenmesi lazım. Belediyenin suçlanacağı şey bence itfaiyenin çok uzak olması. Orada 3-4 tane otel var ayrıca. Ciddi bir popülasyon geliyor oraya. Bence oraya yakın bir itfaiye ya da o sistemde, o sisteme çok yakın müdahale edebilecek bir yerde itfaiye aracı olması lazım. Yetki alanı değil ama itfaiye 40 kilometreden gelirse, kim sorumlu? Nasıl bileceğiz bunu?
METİN AKPINAR OTEL YANGININDA ACI GERÇEĞİ GÖZLER ÖNÜNE SERDİ
Kendi oturduğu binanın yıkılıp yeniden yapıldığını söyleyen Metin Akpınar, otel yangınında çok sayıda kişinin ölümüne neden olan yangın merdiveni sorununu farklı bir yere taşıdı.
Yeni binada yangın merdiveninin kat sayısından dolayı zorunlu olmadığını ifade eden Akpınar, faciada yaşananları hatırlatarak "Yangın çıkarsa terasa çıkıp itfaiye merdiveni bekleyeceğim. Ya da oradan çarşaf bağlayıp kendimizi atacağız aşağıya" dedi.
Akpınar'ın o sözleri şu şekilde:
Şimdi yapı denetçisi nereden çıktı bir defa? Eskiden böyle yapı denetçileri falan yoktu. Bizde şimdi yeni bina yaptırıyoruz Suadiye'de. Eski oturduğum evi yıktık, yeniden yapıyoruz. Yapı denetçisinden izin aldık. Ama yapı denetçileri 3-4 tane. Devletin görevlendirdiği, kabul edilmiş denetçiler. Onlar müteahhitle anlaşabilir. Olacak şey, olmayacak şey konusunda raporlar verilebilir. Bence sorun oralardan başlıyor.
Beni harap eden niçin bu canlar gidiyor? Bu canların gitmemesi lazım. Felaket oradan başlıyor. Şimdi benim oturduğum ev 4 katlı bir bina yapılıyor. Yangın merdiveni yok. Ben rica ettim, zorunlu değilmiş. Yani ben de yanarsam, aşağıda yangın çıkarsa ben yukarıda terasa çıkıp itfaiye merdiveni bekleyeceğim. Ya da oradan çarşaf bağlayıp kendimizi atacağız aşağıya.
Böyle bir şey olur mu? Dördüncü kattakiler yanabilirler. Dördüncü kattan sonra yangın merdiveni yapacağım. Belediyelerin falan bunların hepsini bir daha gözden geçirmesi lazım. Vallahi bak, başka şeyler de var. Şimdi bir merdiven kaçıncı kata kadar çıkıyor? Diyelim ki 10. kat. 19 katlı bina var ne olacak? Helikopter mi su dökecek yukarıdan yani? Onlar da yanacaklar.
'BİZ BÖYLE BİR MİLLET DEĞİLDİK' DİYEREK ANLATTI
Facia otelinin soruşturma süreci bitmeden yıkıma gitmesine de değinen Akpınar, "Bence insan malzemesine de bakmak lazım. Biz böyle bir millet değildik" dedi.
Metin Akpınar'ın o sözleri şu şekilde:
Yani soruşturma bitmeden yıkılması yanlış olur. Yani gelen heyetin oraya birkaç heyet gelip, yangının nedenini araştıracak, sebebini araştıracak, ölümlerin nedenini araştıracak, niçin ulaşılmadı ona bakacak.
Yani burada bence insan malzemesine de bakmak lazım. Sorumluluk şuuru olmayan, gerçekçi olmayan, suçunu itiraf etmeyen insan da insan değildir ki; ya da suçu başkasına atan, kendi yaptığını başkası yapmıştır diye başkasının sorumlusu tutan. Biz böyle bir millet olmamalıydık. Böyle değildik zaten. Bunlar sonradan çıktı. Ben yani eskiyi hatırlıyorum. Böyle değildi. Bu kadar değildi. Bir kavram kargaşası var. Beynimiz karıştı. Hani bir çürüme konuştuk, beyin çürümesi. Gerçekten çürüdük.