Türk Sanat Müziği’nin unutulmaz isimlerinden, Devlet Sanatçısı unvanına sahip usta yorumcu, bestekâr ve eğitmen, 89 yaşında yaşamını yitirdi.
İşte Detaylar...
Türk Sanat Müziği’nin unutulmaz isimlerinden, Devlet Sanatçısı unvanına sahip usta yorumcu, bestekâr ve eğitmen Kutlu Payaslı, 89 yaşında yaşamını yitirdi.
TRT’nin önemli sanatçılarından biri olan Payaslı’nın cenazesi, 22 Mayıs 2025 tarihinde Bursa Ulucami’de öğle namazına müteakip kılınan cenaze namazının ardından toprağa verildi.
Sanat hayatı boyunca hem Türkiye’de hem de yurtdışında önemli çalışmalara imza atan Kutlu Payaslı’nın vefatı, sanat çevrelerinde ve sevenleri arasında derin bir üzüntüye neden oldu. Payaslı, hayatını müziğe ve eğitime adamış, yetiştirdiği öğrencilerle kültürel mirasın devamına katkı sunmuştu.
SANAT CAMİASININ SAYGIYLA ANDIĞI İSİM
Kutlu Payaslı için düzenlenen cenaze törenine ailesinin yanı sıra çok sayıda sanatçı dostu, öğrencisi ve hayranı katıldı. Dualar eşliğinde son yolculuğuna uğurlanan sanatçı, Bursa’da defnedildi. Törende sevenleri, onun sanatına ve insanlığına duydukları hayranlığı dile getirerek gözyaşlarıyla veda etti.
KUTLU PAYASLI’NIN SANAT HAYATI
1936 yılında Amasya’da doğan Kutlu Payaslı, müzik kariyerine 1955 yılında TRT Ankara Radyosu’nda başladı. Eşsiz sesi, güçlü yorum yeteneği ve derin müzik bilgisiyle kısa sürede Türk Sanat Müziği’nin önde gelen isimleri arasına girdi. TRT repertuvarına kazandırdığı çok sayıda eserle müziğe değerli katkılarda bulunan Payaslı, aynı zamanda eğitmenlik yönüyle de tanındı ve çok sayıda öğrenci yetiştirdi.
ULUSLARARASI ALANDA DA TAKDİR GÖRDÜ
Kutlu Payaslı’nın başarıları Türkiye sınırlarını aşarak uluslararası alanda da takdir topladı. 1968 yılında Ürdün Kralı Hüseyin bin Talal tarafından liyakat madalyası ile ödüllendirildi. 1971 yılında İstanbul Ekspres Gazetesi tarafından “Yılın Erkek Şarkıcısı” seçilen sanatçı, 1998 yılında ise Kültür Bakanlığı tarafından “Devlet Sanatçısı” unvanı ile onurlandırıldı.
SANATINA VE BİLGİSİNE DUYULAN SAYGI
Kutlu Payaslı, sadece sahne performanslarıyla değil, aynı zamanda eğitici kimliğiyle de Türk Sanat Müziği’ne büyük katkı sundu. Yetiştirdiği yüzlerce öğrenci aracılığıyla bilgeliğini gelecek kuşaklara aktaran sanatçı, ardında derin izler bıraktı.
