Isparta İyilikle Yarışanlar Derneği, Gazze’de yaşanan insanlık dramına dikkat çekmek ve kamuoyunda farkındalık oluşturmak amacıyla anlamlı bir etkinliğe imza attı. Dernek Yönetim Kurulu Başkanı Ramazan Toker, devam eden zulme sessiz kalmamak adına gönüllülerle birlikte stantlar kurduklarını belirterek, “Gazze’de her gün anneler ağlarken, çocuklar ölürken biz de buradayız, sesinizi duyuyoruz demek istedik” dedi. Toker ayrıca, sadece Gazze değil, Doğu Türkistan’daki insan hakları ihlallerine karşı da duyarlılıklarını sürdüreceklerini vurguladı.

Vali Erin: “13 kamu görevlisi ve 25 özel sektör temsilcisi savcılığa bildirildi”
Vali Erin: “13 kamu görevlisi ve 25 özel sektör temsilcisi savcılığa bildirildi”
İçeriği Görüntüle

Isparta İyilikle Yarışanlar Derneği Yönetim Kurulu Başkanı Ramazan Toker, “Devam eden Gazze zulmü, vahşeti, soykırımı karşısında sessiz kalmak istemiyoruz. Duyarlılığa, farkındalığa destek olmak amacıyla Gazze gönüllüleriyle stantları açıp bu zulmü duyurmak istedik. Amacımız, Gazze’de her gün analar ağlarken, çocukların ölümlerini izlerken, bizde buradayız, sesinizi duyuyoruz, yapabileceğimiz bu diyebilmek. Bu çalışmalar Gazze’de zulüm devam ederken Doğu Türkistan’daki dönüşüm devam ederken, bizde bu çalışmayı sürdürmeye devam edeceğiz” dedi.   

GAZZE HALKI ACI ÇEKİYOR

Gazze’de şu anda, İsrail’in saldırıları nedeniyle büyük bir insani kriz yaşanıyor. Sivillerin hedef alındığı hava saldırıları, altyapıların tahrip edilmesi ve gıda, su gibi temel ihtiyaçların temininde zorluklar giderek artıyor. Binlerce insan hayatını kaybetmiş, milyonlarca kişi ise evlerini terk ederek güvenli bölgelere sığınmak zorunda kalmış durumda. Çocuklar başta olmak üzere çok sayıda sivil, yaşamını yitirdi. Uluslararası toplum, bölgedeki şiddeti durdurmak ve barışçıl çözümler üretmek için çağrılar yaparken, Gazze halkı her geçen gün daha fazla acı çekiyor.

DOĞU TÜRKİSTANDA NELER OLUYOR?

Doğu Türkistan, son yıllarda Çin hükümetinin uyguladığı sert baskılar ve insan hakları ihlalleriyle gündemde. Çin, bölgedeki Uygur Türkleri ve diğer Müslüman azınlıklara yönelik kitlesel gözaltılar, zorla çalıştırma, kültürel ve dini baskılar uyguluyor. Milyonlarca Uygur, "yeniden eğitim kamplarına" kapatılıyor ve burada dinî ibadetleri yasaklanıyor, Çin Komünist Partisi’ne sadakat eğitimi zorunlu hale getiriliyor. Aynı zamanda, Uygurların kimliklerini silmeye yönelik dil ve kültür yasakları, cami yıkımları ve dini öğretilere karşı sert politikalar sürdürülüyor. Çin, bölgedeki tüm bu uygulamaları "terörle mücadele" ve "aşırılıkla mücadele" gerekçeleriyle savunsa da, uluslararası toplum, bu durumu insanlık dışı olarak nitelendiriyor. Birleşmiş Milletler ve birçok insan hakları kuruluşu, Çin'in Doğu Türkistan’daki uygulamalarını soykırım olarak tanımlarken, bu ihlallerin son bulması için çağrılarda bulunuyor. Ancak Çin hükümeti, bölgedeki uygulamaların meşru olduğunu savunmaya devam ediyor.

Muhabir: Nazlı Nur Çınardal