Medikaya Hastanesi’nden Uzman Diyetisyen Tuğba Ayazoğlu, hamilelik sürecinde doğru ve dengeli beslenmenin yalnızca annenin sağlığı için değil, bebeğin beyin gelişimi açısından da hayati önem taşıdığını vurguladı. Ayazoğlu, “Gebelik döneminde yetersiz ve dengesiz beslenme, bebeğin nörolojik gelişimini olumsuz etkileyebilir ve bazı durumlarda otizm riskini artırabilir” açıklamasında bulundu.
Otizm Spektrum Bozukluğu’nun (OSB) karmaşık bir yapıya sahip olduğunu, genetik ve çevresel faktörlerin birlikte rol oynadığını hatırlatan Ayazoğlu, “Kötü beslenme tek başına otizme neden olmaz; ancak bazı vitamin ve mineral eksikliklerinin risk faktörleri arasında yer aldığı bilinmektedir. Özellikle folik asit, D vitamini ve omega-3 yağ asitleri, beyin gelişiminde kritik öneme sahiptir” dedi.
Diyetisyen Ayazoğlu, araştırmaların gebelikte yeterli folik asit alımının otizm riskini azaltabileceğine işaret ettiğini belirterek, “Aşırı şeker, katkı maddesi veya işlenmiş gıda içeren beslenme biçimleri, bebeğin sinir sistemi gelişimini olumsuz etkileyebilir. Bu nedenle hamilelikte sağlıklı, doğal ve dengeli bir beslenme planı büyük önem taşır” diye konuştu.
Gebelikte Folik Asit ve Diğer Besinlerin Rolü
Ayazoğlu, hamileliğin özellikle ilk üç ayında folik asit desteğinin olmazsa olmaz olduğunu vurguladı: “Folik asit, bebeğin beyin ve omurilik gelişimi için kritik bir vitamindir. Yetersiz alımı nöral tüp defekti gibi gelişimsel sorunlara yol açabilir. Bunun yanında demir ve B12 vitamini, hem annenin kansızlık riskini azaltır hem de bebeğin hücre ve sinir gelişimini destekler.”
Ayrıca, kalsiyum ve D vitamininin hem annenin kemik sağlığı hem de bebeğin kemik ve diş oluşumu için gerekli olduğunu ifade eden Ayazoğlu, “Omega-3 yağ asitleri —özellikle DHA— bebeğin beyin ve görme fonksiyonlarının sağlıklı gelişimi için vazgeçilmezdir. Bu nedenle, balık, ceviz, chia ve keten tohumu gibi besinler düzenli olarak tüketilmelidir” dedi.
Protein bakımından zengin gıdaların da gebelikte büyük önem taşıdığını belirten Ayazoğlu, “Et, yumurta, süt ürünleri, baklagiller ve fermente besinler bebeğin dokularının oluşumuna katkı sağlar. Aynı zamanda lif yönünden zengin sebze, meyve ve tam tahılların yanı sıra yeterli su tüketimi de sindirim sistemini düzenler” ifadelerini kullandı.
Kötü Beslenmeden Kaçınmak Gerek
Diyetisyen Ayazoğlu, hamilelikte yüksek kafein, rafine şeker ve işlenmiş gıdalardan uzak durulması gerektiğinin altını çizerek, “Bu tür gıdalar hem annenin hem de bebeğin metabolizmasına zarar verebilir. Gebelik süreci boyunca doğal ve dengeli bir beslenme modeli benimsenmelidir” dedi.
Her anne adayının yaş, kilo, sağlık durumu ve yaşam biçiminin farklı olduğunu hatırlatan Ayazoğlu, “Bu nedenle gebelikte beslenme planı mutlaka kişiye özel hazırlanmalı ve bir diyetisyen tarafından düzenli olarak takip edilmelidir” diye ekledi.