Çimento üretiminde büyük miktarda karbon salınımını azaltmak amacıyla yapılan yeni çalışmalar, olivin mineralinden elde edilen “yeşil çimento”yla umut veriyor.

Dünyada karbon salınımının yaklaşık yüzde sekizi, geleneksel çimento üretiminden kaynaklanıyor. Bu durum, inşaat sektörünü sürdürülebilir çözümler aramaya yöneltti. Bilim insanları son dönemde “olivin” adı verilen doğal yeşil mineralin, hem çevre dostu hem de dayanıklı yeni bir çimento türü üretiminde kullanılabileceğini ortaya koydu.

AFAD duyurdu! Ege'de deprem
AFAD duyurdu! Ege'de deprem
İçeriği Görüntüle

HEM ÇEVRECİ HEM DAYANIKLI

Olivin, magnezyum ve silisyum içeriği sayesinde karbondioksitle reaksiyona girerek karbon tutma özelliğine sahip. Bu da onu klasik klinker bazlı çimentolara göre çok daha çevreci kılıyor. Dünyada yürütülen çeşitli çalışmalar kapsamında, atık olivin tozunun belirli oranlarda çimento yerine kullanılmasıyla, hem karbon salınımının azaldığı hem de dayanım değerlerinin kabul edilebilir seviyelerde korunduğu tespit edildi.

Yapılan araştırmalarda, optimum karışımın 410 kg/m³ çimento oranı ve %10–15 olivin katkısıyla elde edildiği, 90 günlük kür sürecinde ise çimentonun 11 MPa’ı aşan eğilme dayanımına ulaştığı bildirildi. Uzmanlara göre, bu değerler çevreci çimentolar için önemli bir eşik anlamına geliyor.

Mühendislik fakültelerinde ve özel araştırma laboratuvarlarında yürütülen çalışmalar, olivinin sadece karbon yakalama değil, aynı zamanda yüksek sıcaklık dayanımı ve kimyasal direnç gibi avantajlar da sunduğunu gösteriyor. Özellikle yüksek sıcaklığa maruz kalan yapılarda, olivin katkılı betonun daha uzun ömürlü olabileceği değerlendiriliyor.

TÜRKİYE’DE OLİVİN YATAKLARI: HATAY BAŞI ÇEKİYOR

Jeoloji Mühendisleri Odası’ndan yapılan açıklamada, Türkiye’nin olivin bakımından zengin bir ülke olduğu vurgulandı. Olivin, Ege ve Doğu Anadolu bölgelerinde bolca bulunuyor. Bunların arasında en büyük rezerv, Hatay ilinin Arsuz Bölgesi’nde olduğu tespit edildi. Bu mineralin sanayiye kazandırılması, hem madencilikte hem de inşaat sektöründe ciddi bir katma değer oluşturuyor.

Uzmanlar, yeşil çimentonun yaygınlaşması hâlinde Türkiye’nin karbon-nötr yapılaşma hedeflerine büyük katkı sağlayacağını belirtiyor. Ayrıca olivin kaynaklarının değerlendirilmesi, ithal klinker bağımlılığını da azaltarak ekonomik avantaj sağlayabilir.

Dünyada “yeşil dönüşüm” rüzgârı esmeye devam ederken, olivin’den üretilen çimento, Türkiye’nin hem çevre dostu sanayi hem de yerli hammadde kullanımı açısından önemli bir adımı olarak görülüyor. Uzmanlar, bu teknolojinin yaygınlaşmasıyla birlikte “karbonu tutan binalar” döneminin başlayabileceğini söylüyor.

Kaynak: HABER MERKEZİ