Son dönemlerde Isparta'da artan intihar olayları toplumda büyük bir endişe yaratmış durumda. Özellikle gençler arasında yaşanan bu trajik olaylar, hem bireysel hem de toplumsal sorunların daha yakından incelenmesi gerektiğini ortaya koyuyor. Isparta Uygulamalı Bilimler Üniversitesinde Akademisyen ve Sosyolog Ahmet Aydın, konuya ilişkin şu açıklamalarda bulundu:

Mamaklı: “Atatürk’ün mirası, milletimizin yolunu aydınlatmaya devam ediyor”
Mamaklı: “Atatürk’ün mirası, milletimizin yolunu aydınlatmaya devam ediyor”
İçeriği Görüntüle

“İntihar, hepimizin hoşlanmadığı ve istemediği bir eylemdir. Genellikle bu tür olayları psikolojik nedenlerle açıklarız. Oysa sosyolog Emile Durkheim, "İntiharların asıl sebebi psikolojik olmaktan ziyade toplumsal olaylardır." der. Geçmişten günümüze intihar etme sebeplerine baktığımızda, en önemli etkenin toplumsal olaylar olduğu görülmektedir. Bireyin içinde yaşadığı toplumun ona veremediği değerler, bireyi intihara sürükleyebilmektedir.”

“Özellikle sanayileşmeyle birlikte insanlar, kendilerine ve çevrelerine karşı bir yabancılaşma sürecine girmiştir. Bu durum, bireyin yalnızlaşmasına ve "istenmeyen son" olan intihara yönelmesine yol açabilmektedir. Burada en önemli nedenlerin başında toplumsal kaygılar gelmektedir: ekonomik kaygılar, gelecek kaygısı, evlilik kaygısı gibi birçok etken birleşerek bir kartopu etkisi yaratmakta ve kişiyi toplumsal anlamda uçurumun eşiğine sürüklemektedir.”

Günümüzde aile değer yargılarında ciddi anlamda bir zayıflama meydana geldiğinden söz eden Sosyolog Aydın, “Eskiden daha baskın olan geleneksel aile yapısı, yerini daha bireysel ve kopuk ilişkilere bırakmıştır. Kişi, çocukluk döneminde anne ve baba sevgisini tam anlamıyla özümseyemediğinde, duygusal boşluklarını teknolojiyle doldurmaya çalışmaktadır. Sosyal medyada gördüğü yaşam ile gerçek hayattaki yaşamın birbirinden tamamen farklı olması, bireyde ciddi bir tatminsizlik ve yetersizlik hissine neden olabilmektedir.”

“Günümüzde sosyal medya, yapay zekânın da devreye girmesiyle bambaşka bir boyuta ulaşmıştır. Öyle ki, intihar olaylarını bile teşvik edebilecek içerikler dolaşıma sokulmakta ve gençlerin bu tür eğilimlere yönelmesine sebep olabilecek olumsuz örnekler yayılmaktadır.”

“Burada aileye, topluma ve çevreye önemli sorumluluklar düşmektedir. Öncelikle toplumsal adaletin sağlanması gerekmektedir. Bugün işe alımlarda liyakat ilkesinin ön planda tutulması büyük önem taşımaktadır. Gençler, “Ben mezun olup okulu bitirdiğimde hakkım yenmeyecek” diyebilmeli. Ancak bu güvence verilmediğinde, “Torpilim yoksa işe giremem” düşüncesi gençleri umutsuzluğa ve hayattan kopuşa itebilmektedir” diyerek sözlerini noktaladı.

Muhabir: Nazlı Nur Çınardal