Isparta Mimarlar Odası Başkanı Yüksek Mimar Caner Ataseven, kentte terkedilmiş ve koruma altına alınmış tarihi sivil mimarlık örneklerinin kaderine terk edildiğini belirterek acil önlem çağrısı yaptı.
Isparta’da Antalya Kültür Varlıklarını Koruma Kurulu tarafından tescillenmiş yaklaşık 256 adet sivil mimarlık örneği (konut) bulunuyor. Ancak bu tarihi yapıların büyük bir kısmı şu an terkedilmiş, metruk ve tehlikeli durumda.
Isparta Mimarlar Odası Başkanı Yüksek Mimar Caner Ataseven, söz konusu yapıların korunması ve yeniden işlevlendirilmesi gerektiğini vurgulayarak, “Zamanında yaşanan büyük deprem ve yangınlarla tarihimizin büyük kısmını zaten kaybettik. Kalan az sayıdaki yapı da her geçen yıl göz göre göre yok oluyor” dedi.
"YIKILSA BİLE APARTMAN YAPILAMAZ"
Tescilli yapıların, imar planı değişikliklerinden etkilenmediği için yatırımcılar açısından cazip olmadığını belirten Ataseven, bu nedenle bu evlerin yıkılsa dahi yerine apartman yapılmasının yasal olarak mümkün olmadığını, yalnızca aslına uygun restore edilerek yeniden inşa edilebileceğini söyledi.
Bu durumun da ilgisizliği beraberinde getirdiğine dikkat çeken Ataseven, “Ne yıkılabiliyor, ne kullanılabiliyor. En fazla otopark oluyorlar. Bu yapılar kaderine terk ediliyor” diye konuştu.
CAN VE MAL GÜVENLİĞİ TEHLİKEDE
Söz konusu metruk evlerin sadece kültürel kayıp açısından değil, can ve mal güvenliği açısından da ciddi risk taşıdığını söyleyen Ataseven, bu yapılarda çökme, yangın, madde bağımlılarının barınması gibi birçok tehlikenin mevcut olduğunu ifade etti.
"RESTORASYONA TEŞVİK ŞART"
Restorasyon önündeki en büyük engellerin başında, mal sahiplerinin mülklerini satma ya da kiralama umuduyla fiyat yükseltmeleri ve halkın Anıtlar Kurulu prosedürlerinden çekinmesi olduğunu belirten Ataseven, doğru projeyle bu süreçlerin hızlı ilerleyebileceğini kaydetti.
Ayrıca devletin hem proje çizimi hem de uygulama aşamasında destek sağladığını, ancak bu desteklerin son iki yıldır resmi gazetede yayınlanmadığını ifade etti. Ataseven, “Bu desteklerin Ankara tarafından devam ettirilmesi şart” dedi.
"BELEDİYELER HARCINDAN VAZGEÇMELİ"
Tarihi binaların zemin katlarının ticari işletmelere dönüştürülmesi durumunda istenen otopark harcı gibi ücretlerin de girişimcileri caydırdığını belirten Ataseven, belediyelere çağrıda bulunarak bu tür özel yapılarda harç muafiyeti getirilmesini önerdi.
Ayrıca belediyelerin sahiplerine resmi yazı göndererek belli bir süre tanımasını ve bu sürede restore edilmeyen yapıların kamulaştırılması gerektiğini belirtti.
“5-10 YIL İÇİNDE YOK OLABİLİRLER”
Son olarak Ataseven, mevcut durumda hiçbir adım atılmazsa önümüzdeki 5-10 yıl içinde bu yapıların tamamen yıkılabileceği veya yanarak yok olabileceği uyarısında bulundu:
“Geçmişimize sahip çıkmazsak, geleceğimiz de olmaz. Umarız bu binaların çökmesi ya da yanması sonucu vatandaşlarımızın canı yanmaz. Ancak bu tehlike her geçen gün artıyor.”