Geleneksel zorbalıktan farklı olarak, siber zorbalık günümüzde çok daha tehlikeli bir hale geldi. Uzmanlar ve mağdurlar, bu tehdide karşı daha fazla bilinç oluşturulması gerektiğini vurguluyor. Çünkü siber zorbalıkta “zorba” genellikle tanınmaz halde; en yakın dost bile bir anda görünmez bir düşmana dönüşebiliyor.
Isparta Uygulamalı Bilimler Üniversitesinde Akademisyen ve Sosyolog Ahmet Aydın, “Gerçek hayatta bir zorbalıkla karşılaşıldığında fail genellikle bellidir. Zorbalık yapan kişiyle doğrudan yüzleşmek ve kendini savunmak mümkün olabilir. Ancak siber dünyada durum çok daha karmaşık. Sosyal medyada ya da mesajlaşma platformlarında, kimliği gizlenmiş kişiler hatta bazen çok yakın arkadaşlar sahte hesaplar üzerinden kişisel bilgileri yayabiliyor, küçük düşürücü içerikler paylaşabiliyor” dedi.
Sosyolog Aydın, “Mağdur, sürekli bir güvensizlik ve tedirginlik içinde yaşamak zorunda kalıyor. Özellikle çocuklar ve gençler bu durumdan ağır etkileniyor” diyerek siber zorbalığa maruz kalan bireylerde gözlenen davranışları sıraladı:
- Okula gitmeyi reddetme
- Sosyal ortamlardan uzaklaşma
- Aile bireylerinden kopmama isteği
- Yeme-içme düzeninde bozulmalar
- Kıyafet ve görünüm konusunda ani değişiklikler
- Özgüven kaybı ve depresyon belirtiler
Siber zorbalık yalnızca bir dijital sorun değil, aynı zamanda ciddi bir toplumsal ve psikolojik problemdir. Uzmanlar, bu konuda toplumun bilinçlenmesi ve özellikle gençlerin dijital dünyada daha güvenli şekilde var olabilmesi için önleyici eğitim ve destek mekanizmalarının geliştirilmesi gerektiğini vurguluyor.