Siber zorbalığın sadece gençler arasında değil, yetişkinler arasında da yaygın olduğu belirtiliyor. Örneğin, sosyal medyada siyasetçilerin birbirlerine yönelik aşağılayıcı ve alaycı söylemlerinin de bir tür siber zorbalık olduğu ifade ediliyor. Meclise seçip gönderdiğimiz milletvekillerinin bile sosyal medya üzerinden birbirlerine siber zorbalık yaptığından söz eden Isparta Uygulamalı Bilimler Üniversitesinde Akademisyen ve Sosyolog Ahmet Aydın, “İstanbul’da yakın zamanda yaşanan siyasi tartışmalar da bunun bir örneği” dedi.
Sosyolog Aydın, “Bu sorunun çözümü yalnızca bireysel değil; toplumsal bir farkındalık ve sistematik mücadele gerektiriyor. Ahlaki değerlerin güçlendirilmesi, hukuk kurallarının işletilmesi ve çocukların doğru iletişim ve davranış kurallarıyla yetiştirilmesi bu mücadelede kilit rol oynuyor. Siber zorbalığın geldiği tehlikeli boyutlardan biri de, bireylerin özel fotoğraflarının izinsiz şekilde paylaşılması. Bazı mağdurların sosyal medya hesaplarından alınan fotoğraflar, uygunsuz sitelerde kullanılıyor. Bazı kişiler ise telefon numaralarının TikTok gibi uygulamalara verilerek tanımadıkları kişiler tarafından rahatsız edildiklerini bildiriyor. Tüm bu örnekler, siber zorbalığın ne kadar kapsamlı ve yıkıcı olabileceğini gözler önüne seriyor” diye konuştu.
En büyük tehlike ise siber zorbalıkta saldırganın genellikle gizli olmasıdır. Bu da mağdurun psikolojik olarak daha fazla yıpranmasına yol açıyor. Uzmanlar, toplumsal farkındalığın artırılması ve özellikle çocukların dijital güvenlik konusunda eğitilmesi gerektiğini vurguluyor.