Doğal güzellikleriyle öne çıkan Isparta ve çevresi, son yıllarda düğün fotoğrafçılığı alanında özgün bir yükseliş yaşıyor. Geleneksel stüdyo çekimlerinin yerini artık doğayla iç içe, duyguyu ön plana çıkaran, estetik ve samimi kareler alıyor. Özellikle düğün hikâyesi temalı video çalışmaları, çiftlerin en özel anlarını unutulmaz kılarken, sosyal medyada da geniş kitlelere ulaşıyor. Fotoğraf artık sadece bir kare değil; anlam taşıyan, hatıra bırakan bir sanat eseri olarak değerlendiriliyor.
Bu alanda hizmet veren Elit Fotoğraf Stüdyosu’nun sahibi Şevket Karahaliloğlu, stüdyo konseptinin dışına çıkarak doğal ortamları tercih ettiklerini ifade etti. “Hazır platolar yerine Isparta ve çevresindeki doğal güzellikleri kullanıyoruz. Eğirdir, Kovada, Atabey, İslamköy gibi yerlerde çekimler yapıyoruz. Mevsimine göre lavanta tarlaları ya da Antalya’daki doğal alanlar da tercih ettiğimiz yerler arasında” diyerek çekim rotalarını anlattı.
Düğün Hikâyeleri Yeni Neslin Tercihi Oldu
Karahaliloğlu, özellikle son dönemde çiftlerin en çok talep ettiği çalışmalardan birinin “düğün hikâyesi” olduğunu belirtiyor. Bu hikâyeleri üç aşamada planladıklarını söyleyen Karahaliloğlu, hazırlık süreci, gelin alma ve after parti bölümlerinin ayrı ayrı kurgulandığını, çekimlerin bazı kısımlarında drone görüntüleriyle farklı bir görsel dil oluşturduklarını aktardı. “Sabahın erken saatlerinden geceye kadar tüm süreci kayıt altına alıyoruz. Sosyal medyada izledikleri örneklerden ilham alan çiftler, artık kendi düğünlerinde de bu tarz içerikler istiyor” dedi.
“Bir Fotoğraf, Gelecek Nesiller İçin Hatıradır”
Dijital çağda her şeyin telefon ve bilgisayar gibi cihazlarda saklandığını belirten Karahaliloğlu, buna rağmen fiziksel baskının hâlâ önemli olduğunu vurguladı: “Dijital arşivler risklidir. Cihazlar bozulabilir, dosyalar kaybolabilir. Ama basılı bir fotoğraf, yıllar sonra torunlara bırakılacak gerçek bir hatıradır. O yüzden en azından birkaç özel kare mutlaka baskı alınarak saklanmalı” ifadelerini kullandı.
“Telefondan Daha Fazlasını Sunuyoruz”
Günümüzde cep telefonlarının yüksek kaliteli fotoğraflar çekebildiğini kabul eden Karahaliloğlu, yine de profesyonel ekipman ve deneyimin fark yarattığını vurguladı: “Telefonlar görüntüyü kendi sistemine göre iyileştiriyor, ama her detay kontrol edilemiyor. Işık, açı, renk dengesi gibi birçok teknik unsuru manuel olarak biz ayarlıyoruz. Bu yüzden sunduğumuz kalite, telefonun çok ötesinde.”
Fotoğrafçılığın sadece bir iş değil, aynı zamanda bir duygu aktarımı olduğunu belirten Karahaliloğlu, “Bu meslekte yılların getirdiği deneyimle, teknik bilgi kadar insan ilişkileri de büyük rol oynuyor. Her çiftin hayalini anlamaya çalışıyor ve onları en iyi şekilde yansıtan kareleri yakalamaya odaklanıyoruz” diyerek sözlerini tamamladı.