Daşdöner, "Bir ticari aracın yıllık yolculuk süresi ve kilometresi ile hususi araçların aynı cezai mevzuata tabi tutulması doğru değil. Bu durum, özellikle ailesinin geçimini direksiyon başında sağlayan şoförler için büyük bir mağduriyet oluşturur. Ticari araçların yolculuk süreleri, kilometreleri ve yük taşıma kapasiteleri göz önünde bulundurulmalı. Bu araçlara yönelik ceza uygulamaları, hususi araçlarla aynı şekilde değerlendirilemez," dedi.
EKONOMİYE ZARAR VERİR
Faruk Daşdöner, trafik cezalarındaki artışın tedarik zincirini olumsuz etkileyebileceğini ve ekonomik anlamda sıkıntılara yol açabileceğini belirtti. Daşdöner, "Ticari araç şoförlerinin yaşamını yollarda geçirdiği ve ailesinin geçimini bu yolla sağladığı unutulmamalıdır. Bu kişiler, işlerini kaybetmeleri durumunda sadece kendileri değil, tüm toplum ekonomik açıdan zarar görebilir," diyerek ticari araç sahiplerine yönelik daha esnek düzenlemeler yapılması gerektiğini söyledi.
CEZA UYGULAMALARI YENİDEN DEĞERLENDİRİLMELİ
Daşdöner, trafik cezalarında bir suça karşılık birden fazla ceza uygulanmasının da doğru olmadığını ifade etti. "Bir suç için hem para cezası, hem ehliyet puanı, hem aracın trafikten men edilmesi, hem de ehliyet iptali gibi ağır yaptırımlar, şoför esnafına fazlasıyla yük getiriyor. Bu şoförler, ömürlerinin çoğunu yollarda geçiren, toplumun ekonomisine katkı sağlayan insanlardır. Bu nedenle trafik cezalarına esneklik tanınması gerektiğini düşünüyorum," dedi. Daşdöner, trafik cezalarında ticari araçlara özel opsiyonlar ve esneklik sağlanması gerektiğini belirterek, yeni düzenlemenin hem şoförler hem de toplum için daha adil bir şekilde yapılması gerektiğini vurguladı.
