Diyetisyen Esra Apaydın, yaşam döngüsü içinde sporcu beslenmesinin ergenlik ve yetişkinlik dönemlerinde önemli farklılıklar gösterdiğini belirtti. Apaydın’a göre her dönem, kendine özgü gereksinimleri olan ve farklı beslenme yaklaşımları gerektiren bir süreci kapsıyor.

Birlikte Başaracağız!
Birlikte Başaracağız!
İçeriği Görüntüle

Ergenlik döneminin büyüme ve gelişmenin en yoğun yaşandığı dönem olduğuna dikkat çeken Apaydın, bu süreci “vücudun adeta yapım aşamasında olduğu bir dönem” olarak tanımladı. Bu dönemde gerekli besin öğelerinin yeterli miktarda alınmamasının büyüme ve gelişmeyi olumsuz etkileyebileceğini vurgulayan Apaydın, özellikle dengeli beslenmenin önemine işaret etti.

“Ergenlik döneminde en çok önem verdiğim nokta, tüm besin gruplarının tabakta yer almasıdır,” diyen Apaydın, protein ihtiyacının yalnızca tek bir kaynaktan karşılanmaması gerektiğini ifade etti. Et, tavuk ve balık gibi farklı protein kaynaklarının birlikte tüketilmesinin önemine değinen Apaydın, “Aynı besin grubunda yer alsalar bile bu besinlerin yağ asidi profilleri ve protein zincirleri birbirinden farklıdır. Bu çeşitlilik vücut için büyük avantaj sağlar,” dedi.

Yetişkinlik döneminde ise beslenme yaklaşımının farklılaştığını belirten Apaydın, bu dönemi çocukluk ve ergenlikten ayıran temel unsurların oturmuş bir bağırsak mikrobiyotası ve yaşa bağlı değişen bazal metabolizma hızı olduğunu söyledi. Yetişkinlikte ideal vücut ağırlığının korunmasının, besin gruplarının ölçülü tüketilmesinin ve kronik hastalık riskinin azaltılmasının öncelikli hedefler arasında yer aldığını ifade etti.

Apaydın, “Ergenlikte yapım aşamasında olan vücut, yetişkinlikte yeterli ve dengeli beslenmediği takdirde yavaşlama ve yıkım sürecine girebilir. Bu nedenle sindirim sağlığı ve genel sağlık için yeterli ve dengeli beslenme büyük önem taşır,” diye konuştu.

Sporcuların ise bu iki grubun gereksinimlerine ek olarak çok daha yüksek fiziksel ihtiyaçlara sahip olduğunu vurgulayan Apaydın, sporcu beslenmesinin daha kapsamlı ve yoğun bir planlama gerektirdiğini belirtti. “Yüksek kalori gereksinimi, spor dalına özgü bireysel ihtiyaçlar ve performans beklentileri mutlaka karşılanmalıdır. Aksi halde fiziksel sakatlık riski ortaya çıkabilir” diyen Apaydın, bu durumun sporcu beslenmesini hem daha detaylı hem de daha zorlayıcı hale getirdiğini sözlerine ekledi.

Muhabir: Nazlı Nur Çınardal