Süleyman Demirel Üniversitesi Gerontoloji Bölümü Başkanı Prof. Dr. Işıl Pamukçu, gerontoloji biliminin yaşlanma sürecine nasıl ışık tuttuğunu anlattı.
Yaşlanma, tüm canlıların yaşamında kaçınılmaz bir süreç. Ancak son yıllarda bu süreç yalnızca biyolojik bir olgu olarak değil, psikolojik ve sosyolojik boyutlarıyla da ele alınıyor. Süleyman Demirel Üniversitesi Sağlık Bilimleri Fakültesi Gerontoloji Bölümü Başkanı Prof. Dr. Işıl Pamukçu, gerontoloji biliminin bu alandaki rolünü ve yaşlanma üzerine yapılan araştırmaların toplum için nasıl bir değer taşıdığını aktardı.
Gerontoloji, yaşlanma sürecini tüm yönleriyle inceleyen ve insan hayatının her evresine odaklanan bir bilim dalı. Hem biyolojik hem de psikolojik, sosyolojik açıdan yaşlılık sürecine dair yapılan çalışmalar, bu alandaki politikaların şekillenmesine yardımcı oluyor. Prof. Dr. Pamukçu, gerontolojinin özellikle yaşlanma ile ilgili daha sağlıklı politikalar üretilmesi açısından büyük bir önem taşıdığını vurguluyor.
YAŞLANMA SÜRECİNİ BÜTÜNCÜL BİR YAKLAŞIM İLE ELE ALIYORUZ
Gerontolojinin temel amacının, yaşlanma sürecini çok boyutlu bir şekilde inceleyerek birey ve toplum için daha sağlıklı bir gelecek tasarlamak olduğunu belirten Prof. Dr. Pamukçu, “Gerontoloji, yalnızca yaşlılık dönemine değil, bireylerin hayatlarının her dönemine dair önemli veriler sunar. Yaşlanma, biyolojik bir süreç olmasının yanı sıra, aynı zamanda psikolojik ve sosyolojik bir olgudur. Bizler, bu üç boyutu bir arada değerlendiriyoruz. Yaşlılıkta karşılaşılan sorunları, bir bütün olarak ele alıp çözüm arayışları geliştiriyoruz” dedi.
YAŞLANMA KURAMLARI VE UYGULAMALI ÇALIŞMALAR
Gerontoloji alanındaki bilimsel araştırmalar, yaşlanma süreci hakkında mevcut bilgi birikimimizi artırmakla kalmıyor, aynı zamanda bu bilgilerin toplumsal anlamda uygulanabilir olmasına da olanak tanıyor. Prof. Dr. Pamukçu, gerontoloji biliminin teorik çalışmalarını eleştirerek daha yenilikçi yaklaşımlar geliştirdiğine dikkat çekiyor. “Yaşlanma üzerine pek çok farklı kuram bulunmaktadır. Biz, bunları sadece akademik bir bakış açısıyla incelemekle kalmıyor, aynı zamanda bu kuramları günlük hayatımıza nasıl entegre edebileceğimizi araştırıyoruz. Sonuçta gerontoloji, sadece akademik bir alan olmaktan çıkıp, topluma dair somut katkılar sağlayan bir bilim dalı haline geliyor” şeklinde konuştu.
GERONTOLOJİNİN TOPLUM İÇİN ÖNEMİ
Prof. Dr. Pamukçu, yaşlanan nüfusun dünya çapında giderek artmasıyla birlikte gerontolojinin toplumlar için daha büyük bir önem taşıdığını vurguluyor. Gerontoloji sayesinde yaşlanmaya dair daha sağlıklı politikalar üretilebileceği gibi, yaşlı bireylerin toplumsal hayata katılımı artırılabilir, onların yaşam kalitesini yükseltecek yenilikçi projeler geliştirilebilir. Bu süreçte hem devlet hem de özel sektörün işbirliğiyle gerontolojik çalışmaların daha fazla yaygınlaştırılması gerektiğini belirten Pamukçu, “Toplumun yaşlı bireylerine değer vermesi, onların yaşam kalitesini artırmak adına hepimize sorumluluklar düşüyor. Gerontoloji, sadece yaşlılık dönemine yönelik değil, tüm yaşam süreçlerine dair daha iyi bir toplum inşa etmek için önemli bir yol haritası sunuyor” dedi.
GELECEK İÇİN ÇÖZÜM YOLLARI VE YENİ PERSPEKTİFLER
Gerontolojinin geleceği ile ilgili de açıklamalarda bulunan Prof. Dr. Pamukçu, yeni teknolojiler ve daha derinlemesine yapılan araştırmalarla yaşlanma sürecine dair daha fazla bilgi edinileceğini belirtiyor. “Yaşlanma süreci hakkında henüz bilinmeyen çok şey var. Bu alanda yapılacak olan araştırmalar, hem yaşlı bireylerin yaşam kalitesini artıracak hem de toplum genelinde yaşlanma sürecine dair algıları değiştirecek” diye ekliyor.
Son olarak, Prof. Dr. Pamukçu, gerontolojinin sadece bilimsel bir alan olarak değil, aynı zamanda toplumsal bir sorumluluk olarak görülmesi gerektiğini belirterek, bu alanda daha fazla farkındalık yaratılmasının önemini vurguluyor.