Isparta

Yorgancılık Zanaatı: Geçmişin Bir Zenginliği, Geleceğin Kaybolan Mesleği

Yorgancılık Zanaatı: Geçmişin Bir Zenginliği, Geleceğin Kaybolan Mesleği

Geleneksel el işçiliğiyle özdeşleşmiş yorgancılık, günümüzün modern üretim yöntemleri ve hızla değişen tüketici alışkanlıkları nedeniyle giderek unutulmaya yüz tutuyor. Eskiden meslek olarak rağbet gören yorgancılık, şimdi geçmişin tozlu raflarında yerini almaya başlıyor. Bu zanaat, ne yazık ki, artık yeni ustalar yetiştiremiyor.

Yayla Mahallesi'nde yorgancılık yapan Fehmi Demirsöken, mesleğiyle ilgili duygusal bir sohbet gerçekleştirdi. 1966-1967 yıllarından bu yana yorgancılıkla uğraşan Demirsöken, geçmişteki yoğun talebi ve ustalık sistemini anlatarak, “O dönemde 8 çırak ve 10 kalfadan oluşan bir ekibimiz vardı. Her kalfaya bir çırak verilirdi. Yorgan ve yastık talepleri o kadar fazlaydı ki, çeyizlik ürünlerden yetişemezdik. Ancak şimdi insanlar internetten satın almayı tercih ediyor,” dedi.

Demirsöken, silikon yorgan ve yastıklara karşı olan eleştirisini de dile getirdi. “Silikon yorganlar pratik olduğu için tercih ediliyor ama sağlık açısından yünlü ürünleri öneriyorum. Sonuçta insanlar yavaş yavaş yünlü yorganlara dönmeye başladılar,” diye ekledi. Ancak, mesleğin geleceği hakkında endişelerini de dile getiren Demirsöken, “Bugün yorgancılıkta çırak bulmak imkansız. Bizim neslimizden sonra, bu mesleği yapacak kimse kalmayacak,” dedi.

Yorgancılık, geçmişin değerli ve zorlu işçiliklerinden biri olarak kültürel miras olarak kalmaya devam edecek olsa da, günümüzde hızla kaybolan bir meslek dalı olarak hayatımıza veda etmek üzere. Yüzyıllardır süregelen el emeğiyle üretilen yorganlar ve yastıklar, günümüzde eski ustaların elinden çıkan nadir ürünlerden biri haline geldi.