İçinde yaşadığımız dijital çağ, bireylerin toplumsal olaylara katılım biçiminden bilgiye ulaşma yöntemlerine kadar pek çok alanda köklü değişimlere yol açmıştır. Dijital platformlarda toplumsal hareketlerin örgütlenmesine yönelik açıklamalarda bulunan Isparta Uygulamalı Bilimler Üniversitesinde Akademisyen ve Sosyolog Ahmet Aydın, şu ifadelere yer verdi:
“Teknolojinin hem olumlu hem de olumsuz yanları vardır. Olumlu yönlerinden biri, toplumsal örgütlenme dediğimiz kitle hareketlerini çok kolay bir şekilde organize etmeyi sağlamasıdır. Bugün bir tuşla milyonları etkileyebiliyorsunuz; “Şurada şu eylemi yapacağız” diyerek çok kısa sürede bir hareket başlatabiliyorsunuz. Ancak burada bir sorun ortaya çıkıyor: Bu toplumsal eylemleri ya da hareketliliği sağlayan kişiye ne kadar güveniyoruz? Oradan gelen bilginin doğruluğunu ne ölçüde kabul ediyoruz?”
“Dijital dünyanın kirliliğini temizlemek, gerçek dünyadaki kirliliği temizlemekten çok daha zordur. Çünkü dijital dünya, insanlar arasındaki etkileşimi son derece hızlı bir şekilde sağlıyor. İşte tam da bu noktada, haberin ve paylaşılan bilginin doğruluğunu araştırmak büyük bir önem kazanıyor.”
Dijital aktivizm mutlaka bir değişim yaratabileceğini savunan Sosyolog Aydın, “Bu noktada teknolojik gelişmeleri belli bir çerçevede düşünmek gerekir; çünkü her teknolojik gelişmenin bir sonu, bir sınırı vardır. Dijital dünya açısından baktığımızda, şu anda en büyük gelişme yapay zekâ alanında yaşanıyor. Ancak muhtemelen 2-3 yıl sonra bugün "yapay zekâ" dediğimiz şeyin yerini çok daha farklı teknolojiler alacak ve bu kavramın kendisi dönüşecek.”
“Yapay zekâ, insanlar üzerinde çok önemli etkiler bırakacak; ama bu da teknolojinin sürekli değişen ve evrilen doğasının bir parçası. Her yeni teknoloji, beraberinde toplumsal, ekonomik ve kültürel dönüşümleri getiriyor. Dolayısıyla dijital aktivizmin gücü de, bu teknolojik dönüşümlerle birlikte şekillenecek ve yön değiştirecektir. Teknoloji, toplumsal yapılar üzerinde ciddi anlamda etkili bir güçtür. Bu nedenle dijital dünyanın sunduğu olanakları ve riskleri iyi analiz etmek, hem bireysel hem de toplumsal olarak daha bilinçli adımlar atmamızı sağlar” diyerek sözlerini tamamladı.




