Isparta

Zorbalıkla Mücadele Bireysel Değil Toplumsal Bir Sorumluluktur

Zorbalıkla Mücadele Bireysel Değil Toplumsal Bir Sorumluluktur

Zorbalık yalnızca mağduru değil, aynı zamanda zorbayı da etkileyen çift yönlü bir travma yaratır. Bu nedenle hem zorbalık yapan bireyler hem de mağdurlar için psikososyal destek şarttır. Isparta Uygulamalı Bilimler Üniversitesinde Akademisyen ve Sosyolog Ahmet Aydın, “Zorba davranışlarda bulunan çocuklar da birer mağdurdur. Genellikle bu çocukların kendi iç dünyalarında yaşadıkları problemler vardır. Saldırganlık, bir davranış bozukluğudur ve bu nedenle mutlaka psikolojik destek ve eğitimle müdahale edilmelidir. Zorbalığı önlemek için öncelikle zorbalık yapan bireylerin eğitilmesi, rehabilite edilmesi ve topluma kazandırılması gerekir. Eğer bu bireylerin tedavisi yapılmazsa, zorbalık döngüsü devam eder” diye konuştu.

Zorbalık mağdurlarının yaşadıkları travmanın etkisinden kurtulmaları için psikolojik destek almalarının gerekli olduğundan söz eden Sosyolog Aydın, “Psikologlar, psikiyatristler ve eğitimciler, bu bireylerle hem bireysel hem de grup çalışmaları yaparak onların yeniden topluma kazandırılmasını sağlamalıdır.”

“Toplum olarak, mağdurlara yalnız olmadıklarını hissettirmeli, onların iyileşme süreçlerinde destekleyici bir rol üstlenmeliyiz. Bu çocukların eğitim hayatlarına devam etmeleri, kendilerine olan güvenlerini yeniden kazanmaları ve sosyal hayata sağlıklı biçimde entegre olmaları sağlanmalıdır” dedi.

Zorbalıkla mücadele, sadece bireysel değil, aynı zamanda toplumsal bir sorumluluktur diyen Sosyolog Aydın,  “Aileler, okullar, toplum ve devletin ilgili kurumları el birliğiyle çalışmalı; zorbalığın her türlüsünü önlemek için kalıcı ve bilinçli adımlar atmalıdır. Erken yaşta verilen eğitim, şiddetsiz iletişim, psikososyal destek ve sağlıklı rol modeller, zorbalığın önlenmesinde kilit rol oynar” diyerek sözlerini noktaladı.