Selçuk, üreticilerin hem ekonomik hem de iklimsel açıdan zor bir dönemden geçtiğini vurguladı. “Artık çiftçi borcunu borçla kapatıyor. Kredi bulabilen şanslı sayılıyor, bulamayan ürününü ucuza satıyor; hiç krediye erişemeyen çiftçi ise üretimi bırakmak zorunda kalıyor. Üreticiler yalnızca tarımsal girdilerde değil, yanında çalışan mevsimlik işçilerin ödemelerinde bile zorluk yaşıyor.” dedi.
İKLİM DEĞİŞİKLİĞİ ÜRÜNLERİ VURDU
2025 yılında don, kuraklık ve aşırı sıcakların büyük zararlara neden olduğunu söyleyen Selçuk, “Ürünlerde üretici maliyetini dahi karşılayamadı. Bahçelerde don zararı üreticiyi çaresiz bıraktı.” ifadelerini kullandı. Selçuk, TARSİM sigortalarının mevcut haliyle çiftçinin gerçek risklerini karşılamadığını belirterek, “Sigorta kapsamı, mevsimsel değişimlerin etkilerini gözeterek genişletilmelidir.” dedi. Selçuk, tarım politikalarının üreticinin sesi duyulmadan belirlenemeyeceğini vurgulayarak, “Tarımın sürdürülebilirliği için alınacak her kararda ziraat odalarının görüşü alınmalıdır. Tarımın geleceği çiftçinin elinde. Çiftçi olmazsa üretim de olmaz. Çiftçinin sesi duyulmalı, destekler yerinde ve zamanında verilmelidir.” dedi.
