İşte Detaylar..
Akciğer kanseri teşhisi konulmasının ardından tedavisi sürerken entübe edilen gazeteci yazar Nihat Genç’in sağlık durumu ciddiyetini koruyor.
Enver Aysever’in youtube kanalına konuşan Erdem Atay şunları söyledi:
Teşhisten sonra aradan 3 ay geçti. Tedavi sürecinde durdurma veya geriletme gibi bir durumla karşılaşamadık maalesef. Yani kanser tümörü küçülmedi. Şimdi onun semptomları olmaya başladı. Tedavi hala sürüyor. Bu semptomlardan birisi de zatürre. İltihap dolmaya başladı. Ciğerler öyle olunca biz de acile götürmek zorunda kaldık. Arada nefes alıp vermekte çok zorlanıyordu. Hem tümör, hem de ciğerlerde biriken iltihap nefes almasında bayağı zorluk yaşatıyordu.
CİĞERLERİNDEKİ İLTİHAP AZALDI
10 gün kadar önce Gazi Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi'nin aciline yatırdık. Hemen yoğun bakım aldılar ve 3 gün boyunca tedavisi sürdü ancak nefes alıp vermekte bir düzelme olmayınca entübe etmek zorunda kaldılar. Şimdi 7 gündür entübe, iltihap büyük oranda azalmış durumda. Yani güzel haber, sevindirici haber bu. İltihap büyük oranda azalmış durumda. Belki entübeden çıkartılabilir. Bu yapılabilirse en azından kendi kendine nefes alabilecek, ayağa kalkabilecek duruma gelecek onu bekliyoruz.
10 gündür hastanedeyiz ve hastanede sabahtan akşama kadar hem ziyaretçiler geliyor. Birçok seveni geliyor, onlarla beraber konuşuyoruz hem de doktorlardan haber almaya çalışıyoruz. An itibarıyla durumu stabil devam ediyor. Entübe durumda uyandırıldığında bilinci yerinde. Bu arada entübe edildiği süre boyunca uyutuldu. Şu an bilinci yerinde. Uyandığı takdirde yine normal konuşabiliyor. Biz daha entübe edilmeden önce girdik yarım saat boyunca yoğun bakımda bir konuşma fırsatımız oldu Nihat abiyle.
ARKASINDAN KONUŞACAKLARA NOT GÖNDERDİ!
O konuşma boyunca bile yaklaşık 30 dakikanın 29 dakikası bu ülkeyi nasıl kurtarmamız gerektiği üzerine konuşuyordu. “Nihat abi gerek yok bunları konuşmaya, sen nasılsın, şimdi nasıl yapman lazım, şimdi şunlara dikkat etmen gerekiyor” tarzında konuşmamıza rağmen o sürekli, “Kimseye boyun eğilmemesi gerektiğini, hiç kimseye eyvallah edilmemesi gerektiğini” söyleyerek bize de bir görev verdi, “Bayrağı yere düşürmeyin, asla namusunuzu kirletecek herhangi bir işlem yapmayın, doğrunun yanından ayrılmayın. Benim arkamdan atıp tutacaklar olacaktır. Yıllardır bu anı bekledim” dedi.
“Yıllardır bana benim yaptığım bir suçu, benim yaptığım bir hatayı söyleyebilecek birilerini bekledim ama benden sonra muhtemelen beni benim arkamdan atıp tutacaklar olacaktır. Onlara söyleyin: Yaşarken neredeydiniz?” diye bir not gönderdi.