Ahşap Ustası Mustafa Sağlam, günümüzde gençlerin geleneksel ahşap eşyaları tanımaktan uzaklaştığını belirtti. Sağlam; "Senit, oklava gibi ürünlere ilgi azaldı. Yeni nesil bu ürünleri kullanmadığı için üretim de az yapıyoruz. Ahşap işinin bitmesi demek, yeni neslin bir şey öğrenememesi demektir" dedi.
Yıllarca çalıştım emek verdim bu yaşa geldim hala çalışıyorum yaşınız kaç olursa olsun her yaşta üretmek ve çalışmak gerekiyor diyen Mutafa Sağlam; “Tabla, senit, oklava, helva küreği ve fırın küreği gibi ahşapla ilgili birçok çeşit üretiyorum. Aynı zamanda çapa, nacak, orak ve kürek gibi hırdavat üzerine tüm ürünleri de satıyorum. Vatandaşa elimizden geldiği kadarıyla yardımcı olmaya çalışıyoruz. Senit, oklava gibi ürünlere ilgi azaldı, yeni nesil bu ürünleri çok fazla kullanmıyor. Kullanmayınca da üretim de az yapıyoruz, ahşap işinin bitmesi demek yeni nesil bir şey öğrenmiyor demektir. Orak çekiş gibi şeyleri gençler bilmiyor, daha çok 50 yaş üzeri alıyor. Biz yetiştirecek çırak bulamıyoruz sebebi ise gençlerin elinde cep telefonu var onunla vakit geçirmeyi daha çok seviyorlar bu tarz işlere ilgi göstermiyorlar. Daha çocuk doğmadan Anne, Babası çocuğa telefon tablet hazırlıyorlar. Bu çocuk dersi telefonla yapıyor, öğretmene gerek yok. Alışverişini telefonla yapıyor, her şeyini telefonla hallediyor o yüzden işlere ilgi gösteren yok. Böyle giderse hiçbir yere varamayız, ben bu yaşta hala mücadele ediyorum. Mücadele etmek zorundayız, bu vatan hepimizin. Çalışmak zorundayız özellikle gençlerimiz, biraz daha özverili olması gerekiyor, üniversiteyi bitirince bu iş bitmiyor. Anne, Baba gençlere sana servetini veriyor, gençler Anne, Babalarına bir şey veremiyorlar. Sadece okumakla bir yere varılmıyor, illaki gerçek yaşamı görmeleri gerekiyor. Ağacı yaşken eğmek zorundayız, artık köydeki çocuklara bile geçti bu durum köydeki çocuk bile çalışmıyor. Köydeki insanda şehre gönderiyor çocuğunu okusun diye, bir yere varacağından değil.
Doğayı bozduk, doğa bozulunca her şey bozuldu. Ben siyasilere söylediğim zaman bana kızıyorlar ama baktığımız zaman 20 Km ötede kaç tane taş ocağı var, sonra ne oldu? O bölgedeki sular kayboldu. Birden fazla olacağına bir tane olsun, çiftçi faydalansın, esnaf faydalansın ama öyle olmuyor kaybediyoruz zarar ediyoruz.” dedi





