Günümüzde dijitalleşmenin hızla artmasıyla birlikte, sosyal medya hayatımızın ayrılmaz bir parçası haline geldi. İnsanlar artık gündelik haberlerden kişisel paylaşımlara, eğlenceden bilgiye kadar pek çok içeriğe sosyal medya aracılığıyla ulaşıyor. Ancak bu mecraların hayatımıza getirdiği kolaylıkların yanında, bireylerin düşünme biçimlerini, iletişim şekillerini ve hatta gerçeklik algılarını da derinden etkiliyor.

Uygulamalı Bilimler Üniversitesinde Akademisyen ve Sosyolog Ahmet Aydın, “Sosyal medyayı, tamamen yüzeysel bir iletişim mecrası olarak düşünebiliriz. Çünkü günümüzde, gençler başta olmak üzere pek çok kişi, sosyal medyada karşılaştığı içeriklerin gerçekliğini sorgulamadan, sürü psikolojisiyle hareket etme eğilimindedir. Sosyal medya, bireylerin bu psikolojiyle davranmalarına zemin hazırlıyor. İnsanlar, gördükleri her şeye doğruluğunu araştırmadan inanıyor ve bu durum, gerçek dünyaya bakış açılarını ciddi şekilde etkiliyor. Artık insanlar, cep telefonlarının, sosyal medyanın ve dijital dünyanın adeta kölesi haline gelmiş durumda. Bugün baktığımızda, kimse telefonunu elinden düşürmüyor. Peki, bizi kim yönlendiriyor? Sosyal medya mı? İnternet fenomenleri mi? Bu sorulara vereceğimiz cevaplar, bizi gerçek dünyayla daha sağlıklı ve dengeli bir ilişki kurmaya yönlendirecektir” şeklinde açıklama yaptı.

Gerçeklikten kopmamak ve bilinçli medya tüketicisi olabilmek, dijital çağda sağlıklı bir zihinsel denge kurmanın anahtarı olarak yer alıyor. Bu nedenle, sosyal medyada karşılaşılan her bilgiye eleştirel bir bakışla yaklaşmak, bireylerin hem kendi hayatlarını hem de toplumla ilişkilerini daha sağlıklı kurmalarını sağlayacaktır.

Muhabir: Nazlı Nur Çınardal