Yapay zekânın hızla yaygınlaşması, beraberinde etik ve hukuki tartışmaları da gündeme taşıyor. Teknolojinin sağladığı fırsatlar kadar kötüye kullanım riskleri de büyürken, bu alanı düzenleyecek uluslararası ölçekte bağlayıcı bir çerçevenin hâlâ bulunmaması, ciddi bir boşluk yaratıyor. Küresel denetim eksikliği, yapay zekânın sorumlu ve güvenli kullanımını sağlamak adına kapsamlı, çok yönlü önlemleri zorunlu kılıyor.

Yapay zekânın kötü amaçla kullanımını önlemek için etik veya hukuki çerçevelerin yeterince gelişmediğini dile getiren Isparta Uygulamalı Bilimler Üniversitesi Teknoloji Fakültesi’nde görevli ve Siber Güvenlik ve Bilişim Hukuku Derneği Başkanı Doç. Dr. Ahmet Ali Süzen, “Uluslararası ölçekte bağlayıcı bir etik veya hukuki düzenleme hâlâ oluşmadı. AB’nin yapay zekâ düzenlemesi (AI Act) gibi bazı girişimler umut verici, ancak küresel çapta koordineli bir denetim mekanizması henüz yok. Ayrıca kötüye kullanımın sınırlarını tanımlamak teknik olarak da zorlu görünmektedir. Bu nedenle hem teknolojik hem hukuki hem de toplumsal farkındalık temelli önleyici yaklaşımlar gerekiyor” şeklinde açıkladı.

Yapay zekâ sadece teknik bir mesele değil, aynı zamanda etik, hukuki ve toplumsal boyutları olan çok yönlü bir dönüşüm süreci olarak karşımıza çıkıyor. Küresel düzeyde bağlayıcı düzenlemelerin eksikliği, teknolojinin denetimsiz gelişmesine ve kötüye kullanım risklerinin artmasına zemin hazırlıyor.

Muhabir: Nazlı Nur Çınardal