Günlük yaşamda çoğu zaman fark edilmeyen ancak bedenin temel işlevlerinden biri olan pelvik taban, sağlıklı yaşamın bir anahtarı olarak görülüyor. İdrar ve bağırsak kontrolünden duruş ve nefes düzenine kadar pek çok alanla doğrudan ilişkili olan bu sistem, sorun yaşandığında yaşam kalitesini belirgin şekilde etkileyebiliyor. Ancak pelvik taban sağlığına dair problemler, çoğu zaman mahremiyet kaygıları ve bilgi eksikliği nedeniyle göz ardı ediliyor. Fizyoterapist Sümeyra Akpınarlı, bu görünmez ama hayati yapının önemine dikkat çekerek, pelvik taban sağlığının neden konuşulması ve erken dönemde ele alınması gerektiğini vurguladı.
Fizyoterapist Sümeyra Akpınarlı, pelvik taban sağlığını şu sözlerle tanımladı: “Pelvik taban; leğen kemiğinin tabanında yer alan ve mesane, bağırsaklar ile kadınlarda rahmi destekleyen kas ve bağ dokularından oluşan bir sistemdir. Bu yapı; idrar, gaz ve dışkı kontrolünün yanı sıra duruş, nefes ve günlük hareketlerle de yakından ilişkilidir. Pelvik taban sağlığı ise bu sistemin birbiriyle uyum içinde, dengeli ve işlevsel şekilde çalışabilmesi anlamına gelir.”
Pelvik taban sorunlarının çoğu zaman dile getirilmediğine dikkat çeken Akpınarlı, bunun nedenlerini ise mahremiyet algısı, ayıp sayılma düşüncesi, “normaldir geçer” yaklaşımı ve bilgi eksikliği olarak sıraladı. Oysa birçok pelvik taban belirtisinin erken dönemde fark edilmesi ve doğru şekilde yönlendirilmesi halinde, bu sorunların desteklenebileceğini vurguladı.
