Isparta’da hasat sezonunun ardından bazı tarlalarda yeniden gündeme gelen anız yangınları, hem çevrecilerin hem de uzmanların tepkisini çekiyor.
Konuyla ilgili açıklama yapan Isparta Ziraat Odası Başkanı Mustahattin Can Selçuk, anız yakmanın yalnızca kuru otları değil, toprağın kendisini de öldürdüğünü ifade etti. “Toprak yaşayan bir organizmadır. İçinde milyonlarca faydalı bakteri, solucan, böcek ve mikroorganizma var. Anız yaktığınızda bunların hepsini yok ediyorsunuz. Bu, toprağın verimini düşürmekle kalmaz; doğrudan tarımı bitirir” dedi.
Isparta Ziraat Odası Başkanı Mustahattin Can Selçuk, hasat sonrası tarlalarda uygulanan anız yakma yönteminin, hem doğaya hem tarıma büyük zarar verdiğini söyledi. "Toprağı çöle çeviriyoruz" diyerek çiftçileri uyardı.
Selçuk, anız yakmanın neden tercih edildiğini de şu sözlerle açıkladı: “Tarlayı sürmek yerine kısa yoldan işi bitirmek isteyenler anızı ateşe veriyor. Evet, bu yöntem ilk bakışta kolay gibi görünebilir. Ama aslında toprağın doğal döngüsünü bozuyor, organik yapıyı yok ediyor, su tutma kapasitesini düşürüyor. Yani günü kurtarırken geleceği yok ediyoruz.”
Anız yakmanın gözle görülmeyen ancak hayati öneme sahip canlıları da etkilediğini belirten Selçuk, bu durumu şöyle anlattı: “Çoğu zaman sadece büyük hayvanları düşünüyoruz. Ama toprağın esas zenginliği, gözle göremediğimiz küçük canlılardır. Bu mikroorganizmalar, toprağın besin değerini artırır, humus oluşturur. Hepsini yok ediyoruz. Yani toprağın ruhunu yakıyoruz.”
Selçuk ayrıca, anız yangınlarının sadece tarlalarla sınırlı kalmadığını, orman yangınlarına da davetiye çıkardığını vurguladı. Özellikle yaz aylarında artan sıcaklıklarla birlikte, ufak bir kıvılcımın bile büyük felaketlere yol açtığını belirtti. “Son yıllarda çok sayıda orman yangınıyla mücadele ediyoruz. Hem doğamız yanıyor hem canlarımız. Şehit olan orman işçilerimiz, itfaiyecilerimiz var. Üzgünüz, yüreğimiz yanıyor. Anız yangınları bu riski daha da artırıyor. Lütfen artık bu hatadan dönelim.”
Mustahattin Can Selçuk, açıklamasının sonunda çiftçilere doğayı koruma çağrısında bulundu: “Toprak bizim geleceğimiz. Tarlayı daha kolay işleyeyim derken geleceğimizi ateşe atmayalım. Anız yakmak sadece bir tarla meselesi değil; bu, tüm ekosistemi etkileyen bir sorumluluk. Gelin, hep birlikte doğamıza sahip çıkalım.”
