Üzüm Pazarında Mağduriyet Giderilmelidir
Üzüm Pazarının tanınmış esnaflarından Oskar Çanta sahibi Zeki Birincitoka; ‘Tarihi Üzüm Pazarı esnafı olarak bizlere verilen sözün biran önce yerine getirilmesini talep ediyoruz. Esnaf mağdur edildi. Tadilat sırasında tahsis edilen kulübeler yetersiz ve küçük. Her açıdan mağduruz.” dedi.
Tarihi Üzüm Pazarı yenileme çalışmalarına 1 Eylül 2020 tarihin de başlamıştı. Ancak bazı sebepler nedeniyle proje tam olarak bitirilmedi. Pazarın en eski esnaflarından olan Oskan Çanta Sahibi Zeki Birincitoka konuyla ilgili yaptığı değerlendirmede: “Müşterilerimiz son zamanlarda ki hava şartları nedeniyle pazarımızın kapalı alanlarında daha çok vakit geçiriyorlar. Açık alanlar ise kardan dolayı çok kötü durumda.
Vatandaşlarımız açık alanda dolaşamıyor. Özellikle hamile ve engelli insanlar daha da zorlanıyorlar. Bu durum ise esnafı zor duruma sokuyor. Yapılan kulübeler ise yetersiz ve küçük. Ayrıca güvenli değil, örneğin kuyumcu ve gümüş dükkanı olan esnaf kulübelere güvenlik açısından taşınamıyor. Konfeksiyon dükkânı olan esnaf, küçük kulübelere sığamıyor, dükkânlar esnaf için yeterli değil. Esnafın durumu sıkıntılı esnaf önünü göremiyor.
Önünü göremeyen esnaf ise sipariş verip yeni ürün alamıyor. Bu süreç böyle devam ederse ve de uzarsa ekonomik olarak sıkıntıya giren esnaf, iflasın eşiğine gelir. Isparta’nın Tarihi Üzüm Pazarı dokusu bozulmadan da yenilenebilir. Bunun örneklerini görmek için uzaklara bakmaya gerek yok diğer illerimizde de bir çok örneği var. Hem tarihi dokusu korunmuş hem de hala Kapalı Pazar yeri olarak yenilenmiştir. Hiçbir esnafta bizlerin aksine mağdur olmamıştır.
ISPARTA’MIZ, ANTALYA’NIN ARKA BAHÇESİ
Isparta’nın genel yapısı hakkında da konuşan Zeki Birincitoka: ‘Bir Ispartalı olarak bizler gerektiği kadar Isparta’nın yeteri kadar reklamını yapamıyoruz. Isparta’mızın çok önemli değerleri var. Gül ve Lavanta bunlar başta geliyor. Gül sezonun da ve lavanta dönemin de ilimize değişik illerden ve yurt dışından turistler geliyor, gezip görüyorlar. Bu çok güzel bir şey Isparta’mızı gezmeleri görmeleri ve ilimiz için ekonomik açıdan iyi bir şey ama yetmez. Yerli ve yurtdışından gelen turistlerimizin burada konaklamaları gerekir. Çünkü bizim değerlerimiz sadece Lavanta ve Gül’den ibaret değildir. Öyle ki, Süleyman Demirel Müzesi, Eğirdir Gölü, Davraz Kayak Merkezi, Gölcük Tabiat Parkı, Kovada Gölü Milli Parkı, Pınar Gözü Mağarası, Zindan Mağarası, Gökçay Mesireliği, Kirazlıdere Seyir tepesi, gibi birçok değerlerimiz var. Isparta’mız, Antalya’nın arka bahçesi olarak söyleniyor fakat kimse tanımıyor. Yeteri kadar reklamı yapılmıyor. Bu yüzden de gelen turistler günü birlik gelip gidiyor. Turistler ilimize geldiklerinde yatılı olarak konaklamalı ve bütün değerlerimizi görüp gezmeli bu da esnafımız ekonomik canlanması demek. Eğirdir gölümüz ise içler acısı, vahşi sulama yapılmasına engel olunmalı, damlama sulamaya geçilmeli. Enerjiye akıtılan su engellemelidir. Gölümüze sahip çıkmaz isek kuraklık ve ekonomik sıkıntılarımız artarak devam eder. Zamanla toplu göçler başlar, su savaşları çıkar. İlimizde meyvecilikten gelen kazanç, tahminimce 850 milyon dolar. Eğer Eğirdir Gölümüze sahip çıkmazsak büyük ekonomi sıkıntılar da boy gösterir” dedi. (Emmen Perçin)


Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.