İstanbul’u etkileyecek olası büyük Marmara depremine ilişkin tartışmalar sürerken, The New York Times ve Almanya’nın Tagesspiegel gazetesi “Marmara Ana Fayı’nda endişe verici hareketlilik” ve “İstanbul yakınlarında enerji birikimi” vurgularıyla kaygıları büyüttü. Türk bilim insanları ise Marmara’da beklenen büyük depreme dair ortaya atılan olasılıkların yanlış okunduğuna dikkat çektiler.

İstanbul’u etkileyecek olası büyük Marmara depremine ilişkin tartışmalar sürerken, iki yabancı yayın organı The New York Times (NYT) ve Almanya’nın Tagesspiegel gazetesinin haberleri endişelere neden oldu. Alman Tagesspiegel, "İstanbul yakınlarında devasa enerji birikiyor, süper deprem ihtimali yükseliyor" ifadelerini öne çıkarırken, ABD’nin önde gelen gazetelerinden The New York Times ise Science Dergisinde yayımlanan çalışmayı temel aldı. NYT'de yayınlanan analizde; art arda yaşanan orta şiddetli depremlerin, Ana Marmara Fayı üzerinde belirli bir bölgeye doğru “ilerleyen” dizilime işaret ettiğine dikkat çekildi. Yazıda ayrıca, “Marmara Denizi’nin derinliklerinde endişe verici bir hareketlilik gözlendiği” vurgusu da öne çıkarıldı. The New York Times’ta yayımlanan analizde, Nisan 2025’te İstanbul’da hissedilen 6.2 büyüklüğündeki depremin “zincirin son halkası” olarak değerlendirildiği aktarılırken; İstanbul’da 7 ve üzeri büyüklükte yıkıcı bir deprem üretme potansiyeli bulunduğu vurgulandı.

Konya'da deprem oldu
Konya'da deprem oldu
İçeriği Görüntüle

ÜÇGEN UYARISI

Yabancı yayın organlarındaki analiz yazılarının ardından gözler bir kez daha Marmara’daki faylara çevrilirken, uzmanlardan da farklı yorumlar geldi. Yer Bilimleri Profesörü Prof. Dr. Doğan Perinçek, Marmara Denizi’nin batısında son dönemde art arda gelen depremlere dikkat çekerek, “Şeytan üçgeni geri döndü” yorumunda bulundu. Perinçek’in 'üçgen'in, Marmara Denizi’nin güneyinde Bandırma, Biga, Adalar hattı içinde yer aldığı belirtilirken, Şeytan üçgeni içinde 7’den büyük deprem olduğunda Çanakkale, Tekirdağ, İstanbul, Bursa ve Bandırma etkilenebilir” ifadelerini kullandı. Prof. Dr. Şener Üşümezsoy ise The New York Times merkezli değerlendirmelere sert tepki vererek, “haritaya bakıp ‘depremler batıdan doğuya gidiyor, sırada İstanbul var’ demenin jeolojiyi bilmemek olduğunu” savundu.

"DİLERİM 5 YIL BEKLER"

1766 depremlerinin üzerinden tam 259 yıl geçtiğini de hatırlatan Perinçek, “Marmara’da depremlerin ortalama 250 yılda bir tekrarlandığını hatırlarsak, büyük depremin çok yakında olabileceğini düşünebiliriz. Dilerim bu büyük deprem beş yıl daha bekler ve bize tedbirleri alabilmemiz için zaman tanır" yorumunda bulundu.

"7'DEN KÜÇÜK OLUR"

Başta İstanbul olmak üzere Marmara Bölgesi’nde yeniden deprem korkusunu büyüten son açıklamaların ardından, haberglobal.com.tr’nin sorularını yanıtlayan Jeoloji Mühendisi Prof. Dr. Osman Bektaş ise önemli tespitlerde bulundu. 'Tek parçalı 7’den büyük deprem’ modelinin ‘çok parçalı 7’den küçük deprem’ modeline evrildiğine değinen Prof. Dr. Bektaş; şunları söyledi: "Bununla birlikte en doğru tahmin bile yüzde 60 doğruluğu geçemez; çünkü bilimsel algoritmalar doğaya tam uymaz, deprem parametreleri zaman ve mekânda değişir. Ayrıca İstanbul’un deprem riski deprem tehlikesinden çok daha yüksektir."

Yeniden deprem korkusu! Olasılıklar çarpıtılıyor mu? - Resim : 2

Prof. Dr. Bektaş: ": Can ve mal güvenliği için, 7’den küçük deprem beklentisi konuşulsa bile, 7’den büyük depremlere de hazır olmak gerekir.”

ARA BOŞLUKLAR OLUŞTU

"Nisan ayındaki 6.2'lik Silivri depremi ve sonuçları da çok parçalı kırılmayı destekliyor. 6.2'lik depremde zayıf artçıların doğuya doğru süreklilik göstermeyip ‘ara boşluk’ oluşturması, klasik anlamda kırılmaya dirençli bir pürüzden çok akma (creep) ya da düşük sürtünmeli bir zonu işaret ediyor. Bu durum tek bir 7’den büyük İstanbul depremi olasılığı zayıflatırken, 1963 6.3'lük Adalar depremi gibi parçalı kırılma olasılığı güç kazanıyor. Hep şunu söylüyorum: Depreme hazırlıkla deprem beklentisini birbirine karıştırmamak gerekiyor. Hazırlık en üst düzeyde olur; beklenti ise ayrı bir başlıktır. Doğanın sağı solu belli olmaz; ‘7’den küçük, çok parçalı kırılma’ senaryosu öne çıksa bile bu, ‘rahatlayalım’ anlamına gelmez. Deprem hazırlığı yapmak için her zaman tetikte olmalıyız. Netice itibarıyla bunların hepsi tahmindir. Ama hazırlık tarafı tartışmasızdır."

Kaynak: Haber Merkezi