Isparta

Zatürre, Erken Tanı ve Aşı ile Önlenebilir Bir Hastalıktır

Zatürre, Erken Tanı ve Aşı ile Önlenebilir Bir Hastalıktır

Yalvaç Devlet Hastanesi Göğüs Hastalıkları Uzmanı Dr. Alperen KOÇ, “Pnömoni” hakkında vatandaşlarımızın farkındalık kazanmaları ve bilinçlenmeleri amacıyla önemli bilgiler paylaştı.

Hastalıkla mücadele etmek ve farkındalık yaratmak için 2009 yılından bu yana her yıl ‘Dünya Zatürre Günü’ etkinlikleri düzenlenmekte olduğunu ifade eden Dr. Koç şu bilgileri verdi:

PNÖMONİ (ZATÜRRE) NEDİR?

Zatürrenin tıbbi adı pnömonidir. Pnömoni, akciğerin iltihabıdır. Bakteri, virüs, mantar gibi çeşitli mikroplarla oluşabilir. Özellikle çocuklarda, 65 yaş üstü yaşlılarda, kronik bir hastalığa sahip olanlarda (böbrek, şeker, kalp veya akciğer hastalığı gibi), sigara kullananlarda, bağışıklık sistemini baskılayan bir hastalık veya ilaç kullanımı varlığında daha sık görülür.

PNÖMONİ (ZATÜRRE) BELİRTİLERİ NELERDİR?

Ateş, öksürük, balgam çıkarma, göğüs ağrısı en sık rastlanan belirtilerdir. Nefes darlığı, bilinç kaybı, bulantı-kusma, sık nefes alıp verme, kas-eklem ağrıları, halsizlik gibi belirtiler de görülebilir. Ağır zatürre durumlarında oksijen seviyesinde düşüşe bağlı deri ve mukozada morarma, ciddi nefes darlığı, tansiyon düşüklüğü ve bilinç bulanıklığı gelişebilir.

PNÖMONİ (ZATÜRRE) TANISI NASIL KONUR?

Zatürre belirtileriyle gelen hastalar muayene edildikten sonra çoğunlukla akciğer grafileri çekilerek tanı konur. Ağır zatürre olgularında ve hastaneye yatması gereken hastalarda kan testleri, bilgisayarlı tomografi ve balgam testleri gibi ileri incelemeler gerekebilir. Zatürreye neden olan mikrobun belirlenmesi için balgam örneğinin incelenmesi gerekir. Ancak etken mikrobu belirlemek genellikle mümkün olmayabilir.

PNÖMONİ (ZATÜRRE) TEDAVİ EDİLEBİLİR Mİ?

Tedavide genellikle antibiyotikler, bol sıvı alımı, istirahat, ağrı kesiciler ve ateş düşürücüler kullanılır. Hastaneye yatması gereken hastalarda daha farklı tedaviler gerekebilir. Ağır zatürre durumunda hastane yatışı, yoğun bakım ve solunum desteği gerekebilir. Zatürre tanısı konduktan sonra en kısa zamanda antibiyotik tedavisinin başlanması önemlidir. Bu nedenle hastanın yaşı, kronik hastalıkları, zatürrenin şiddeti gibi durumlar dikkate alınarak uygun antibiyotik başlanır. Tedavi süresi hastalığın başlangıçtaki şiddetine, sorumlu mikroba, eşlik eden bir hastalığın olup olmamasına ve hastanın bireysel yanıtına göre değişebilir. Genellikle ateşin düşmesini takiben 5-7 gün daha antibiyotiğe devam edilmesi önerilmektedir. Ancak bazı mikrop türlerine bağlı zatürre durumlarında tedavi süresini 10-14 güne bazen 21 güne kadar uzatmak gerekebilir.

PNÖMONİ (ZATÜRRE)DEN KORUNMAK MÜMKÜN MÜDÜR?

Altta yatan kronik hastalıkların kontrol altına alınması, dengeli beslenme, hijyenik önlemler, sigara ve alkol alışkanlıklarının kontrolü, risk gruplarında pnömokok ve yıllık influenza aşıları (sırasıyla zatürre ve grip aşıları) ile TGP’nin sıklığı ve ölüm oranı azaltılabilir. Aktif veya pasif sigara içmek TKP’de bağımsız bir risk faktörüdür ve TGP tanısı alan olgulara sigarayı bırakma konusunda tıbbi destek verilmelidir. Zatürrenin en sık etkeni pnömokoklardır. Günümüzde uygulanan zatürre aşısı Pnömokoklara karşı koruyucu etkinliği kanıtlanmıştır. Zatürre aşısı güvenle yapılabilir ve ciddi yan etkisi yoktur. Grip (influenza) enfeksiyonu da zatürreye zemin hazırlaması açısından tehlikeli bir enfeksiyondur. Her yıl en fazla gribe neden olan influenza virus alt tiplerinin belirlenmesi ile bir sonraki yıl için aşı hazırlanır. Grip aşısı her yıl tekrar yapılır. Aşının grip salgın sezonu başlamadan Ekim, Kasım aylarında yapılması uygundur.

KİMLER PNÖMOKOK (ZATÜRRE) AŞISI OLMALIDIR?

65 yaş ve üzeri, kronik hastalık (KOAH’lılar ile bronşektazi, pnömonektomi (bir akciğerin cerrahi olarak yerinden tamamen çıkarılması), kalp ve damar, böbrek, karaciğer ve şeker hastalığı olanlar, kronik alkolizm, dalak fonksiyon bozukluğu veya dalağı alınmış olanlar, bağışıklık yetmezliği ve bağışıklık sistemini baskılayan tedavi kullanımı, beyin omurilik sıvısı kaçağı olanlar, pnömokok hastalığı veya komplikasyon riskinin artmış olduğu şartlarda yaşayanlar bir kerelik zatürre aşısını yaptırmaları önerilir.